Başkan Yazıcı Döndü!
Başkan Yazıcı Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gezisinden döndü.
Türkiye Belediyeler Birliği ve Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği’nce Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’ndeki kaplıcaların yerinde görülmesi amacıyla 11-16 Temmuz 2011 tarihleri arasında yapılan Termal Turizm konulu geziye Akyazı Belediye Başkanı Yaşar YAZICI’nın yanı sıra, Türkiye’den 30 belediye başkanı katıldı.
Türkiye Belediyeler Birliğinden; Mardin Belediye Başkanı ve TBB Meclis Üyesi Mehmet Beşir AYANOĞLU’nun, Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği’nden ise Birlik Başkanı ve Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar BAHÇECİ’nin başkanlık ettiği heyet 5 gün boyunca Macaristan ve Çek Cumhuriyetindeki termal tesislerde incelemelerde bulundu. İncelemeler boyunca heyete Çek Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Cihad Erginay eşlik etti.
Jeotermal kaynaklara sahip olan belediyelerimizin yurtdışındaki uygulamaları yerinde görmeleri, bilgi ve deneyim paylaşımında bulunmaları için Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde ki jeotermal kaynakları, merkezleri ve tesisleri yerinde incelemeyi amaçlayan Termal Turizm konulu gezide ilk üç gün Budapeşte merkezdeki termal tedavi merkezleri ve kaplıcalar, daha sonra da Heviz’de bulunan doğal sıcak su gölü üzerindeki termal tesisler incelendi. Son 2 gün ise Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag ve dünyaca ünlü bir termal kasaba olan Karlovy Vary ziyaret edildi.
Heyet aynı zamanda da Macaristan halkının çok sevdiği ve ziyaret ettiği bir türbeyi de ziyaret etti. Gül BABA Kanuni döneminde Macaristan’a giden ve orada kalan bir derviş olarak tanınmakta.
Gezinin ikinci günü Budaşepte’de Hotel Danubius Helia’da Macar Kaplıcalar Birliği tarafından belediye başkanlarına Macaristan’daki termal işletmeler ve jeotermal enerjinin kullanımı ile ilgili bir sunum yapıldı. Yapılan sunumlardan sonra belediye başkanlarımızın çeşitli sorularını yanıtlayan Macar Kaplıcalar Birliği Başkanı, Türkiye ile termal turizm konusunda her türlü işbirliğine açık olduklarını söyledi. Budapeşte’deki son gün ise dünyaca ünlü Heviz Termal Gölü ziyareti gerçekleşti. Burada da yetkililerce tesis gezdirilerek işletme hakkında heyete bilgiler verildi.
Termal gezinin son gününde ise Çek Cumhuriyeti’nde yer alan termal kasaba Karlovy Vary ziyareti gerçekleştirildi. Burada da Prezident Hotel İşletme Müdürü Milada Sarova heyete gün boyu eşlik ederek, bölgenin termal potansiyeli ve tesislerin işleyişi ile ilgili yetkili kişilerle heyeti buluşturdu.
Programdan oldukça memnun kaldıklarını ifade eden Başkan YAZICI; böyle bir programı hazırlamakla Türkiye Belediyeler Birliği ve Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği’nin çok isabetli bir karar verdiğini, özellikle jeotermal kaynağı bulunan ilçe ve belde belediyelerinin bu tür teknik programlara ihtiyaçları olduklarını söyledi.







GÜL BABA’NIN HAYATI…
Osmanlı Kanuni Sultan Süleyman etkileyen ve avrupa taaruzlara katılan bir önemli Bektaşi Babası olmaktadır. Hayat yolu Evliya Çelebi tarafından yazılı kaynaklara geçirildi. Gül Baba'nın Budapeşte’de türbesi ve heykeli bulunuyor. Başından gülü elinden ise tahta kılıcı eksik olmazmış. Şir okunca ve savaşlarda başının üstünde bir gül taşıdığı için Gül Baba diye anıldığı rivayeti nesilden nesile iletilir.
1481' de II. Bayezid döneminde Galata' nın üstleri, Perşembe Pazarı' nın Voyvoda Konağı' nın yukarılarına düşen bölge, sık ağaçlarla kaplı ve avlanmaya müsait bir bölgedir. Sultan II. Bayezid mevsim kış olmasına rağmen bu bölgede avlanırken, bir av dönüşünde, günlerini, yetiştirdiği gül fidanları arasında ibadetle geçiren Gül Baba' ya rastlar. Gül Baba' nın kendisine sarı ve kırmızı güller sunmasından memnun olan Sultan, kendisinden dileğini sorar. Adını yetiştirdiği güllerden alan Gül Baba, bahçesinin ilerisindeki tepeyi göstererek, "Bu tepeye, mekteb-i irfan tesis ile, orada okuyup yazanları hizmet-i hümayununda istihdam eyle, vakti gelince devletine lazım olur" der. Sonuçta devlete görevli yetiştirmek amacını güden Galata Sarayı kurulmuş olur.[1]
Sayısız savaşa katıldıktan sonra, 1526 yıllında Kanuni’nin daveti üzerine Gül Baba Budin seferine katılıyor 1531 yılında Budine gelmis ve 10 yil burada yasamistir. 1 Eylül 1541 yilinda Vefät etmistir .2 Eylül tarihinde 200 bin kişinin cenaze namazina katildigi bilgileri Evliya Çelebi'den sözlü gelenekden yazılı kaynaklara dökülür.Yalniz Türkler tarafindan degil ayni zaman Macarlar tarafindanda cok sevilen va Halen Macaristanda Gül Baba adiyla yasatilan efsanevi bir kisiliktir Ayni isimle bir macar filmide mevcuttur.Evliya Çelebi, elinde büyük bir tahta kılıçla savaşlara katılan Gül Baba'ya bu lâkabın verilmesine, daima bir gül taşımasının sebep olduğunu da belirtmiştir.
Gülbaba Budapeştenin bir yüksek tepeye gömülür ve tepeye "Gültepe" adı verilir((Macarca. Rózsadomb) . Türbesinin yanına yaptırılan Gülbaba Bektaşi Tekkesi, 1686 yılında yıkıldı. Bir diğer kaynağa göre Gül Baba' nın iki mezarı daha vardır. Bunlardan bir tanesi, Galatasaray Lisesi' nin arka bahçesindedir ve sembol mezardır. Asıl mezar ise Boğazkesen' den Tophane' ye inen yolun sağında bulunan Gülbaba sokağındaki caminin avlusundadır. Mezar I. Abdülhamit zamanında onarılmış ve başına kitabeli bir taş dikilmiştir.[2]
Ordu sefere çıktığında, Osmanlı Yeniçeriler döneminde, askerlerin ruhlarını güçlendirmek için dervişler, saz ozanları de sefere katılıyor, mola zamanlarında dualar okunuyor, destanlar söyleniyordu. Dervişler, saz ozanları gerektiğinde silâhlanıp savaşa da katılıyorlardı. Gül Baba, savaşlara katılan dervişlerden biriydi. Hacı Bektaş Veli Yeniçeriler için pir olatak kabul ediliyor ve dolaysıyla Yeniçeriler Bektaşi dervişlerine derin şekilde saygı gösteriyorlardı.




