Başkan Yaşar Yazıcı Sert Açıklamalarda Bulundu

Hülya Sürücü ile Detay Programı’na konuk olan Başkan Yazıcı, “Halkın can ve mal güvenliğini hiçe sayarak, kimseye rant sağlayacak kadar enayi değilim. Evet rant sağlandı. Ama rantı sağlayan ben değil, mağdur olan vatandaşlardı” dedi.

İşte Çete davasıyla ilgili sorulan sorulara da “Akrabadan çete olmaz” diye yanıt veren Yazıcı’nın 89.3 Radyo Net’de, Detay Programı’nda sarfettiği çok tartışılacak sözleri:

Rant Sağlayacak Kadar Enayi Değilim

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bir karar aldı, 17 Ağustos depremi ardından tespit edilen fay hattına 150 metre uzaklığa ev yapılmamasına yönelik imar yasağı, 20 metreye düşürüldü. Rant sağladığım iddiaları ortaya atıldı. Evet orda rant sağlanmıştır. Ama bu rantı orada mağdur olan vatandaşlar sağlamıştır. Herkes çıkmış bir şey söylüyor? Ne elinde belge, ne de bilgi var? Rüzgara göre savrulup gidiyorlar ve çıkmış ezbere konuşuyorlar. Bizler 99 depreminin acılarını yaşayan insanlarız. Önlemleri sonuna kadar almak durumundayız. Sadece idareci olarak değil, o bölgede yaşayan insan olarak bunu yapmak zorundayız. Uygulama yanlışsa da, vatandaşların vebali altına da giremem.

Zemin etüdü yapıldı. 2850 m.lik alanın fay hattı olabileceği ve koruma bantı konulması gerektiği söylendi. Dünyanın hiçbir yerinde 2850 m.lik bir fay hattı yoktur. Bayındırlık Bakanına burasıyla ilgili dosya takdim ettim. Bölgenin istimlak edilmesi gerektiğini söyledim. Afet İşlerinden gelenler oldu. Bu bölgeye has bir çalışma yoktu. 150 m.lik koruma bantının yüksek olduğu kararı çıktı.

Koruma bandını kaça isterlerse çıkarırız. Çünkü biz vatandaşın can ve mal güvenliğinden sorumlu olmak zorundayız. O vebali asla taşıyamayız. Rant sağladığımızı iddia ediyorlar. Eğer rant sağlandıysa,  mağdur insanlar rant sağlamıştır. Benim o bölgede evim yok, birinci derecede yakınlarımın yeri yok. Rant sağlamamı gerektirecek bir durum yok. Birilerine rant sağlamak adına böyle bir çalışmanın içine girecek kadar da enayi değilim.

Ismarlama Rapor Istemedik

Bu çalışmaları kapalı kapılar ardında yapmıyoruz. Ismarlama rapor da istemiyoruz. Vatandaşın kafasındaki soru işaretlerini kaldırmak istiyoruz. Neticede 20 m.ye düşürme kararı alındı. Kıyamet koptu. Başka belediyelerde de benzer durumlar var. Neden onlar için kıyamet koparılmadı? Her şey şeffaf olsun istiyoruz diye mi böyle davranıyorlar? Elinde bilgi ve belge olmayan insanların beyanat vermesi son derece afaki şeyler. Basındaki haberlere üzülsem mi, gülsem mi bilemiyorum. “Depremden sonra 2 lise yapıldı” diye demeç veren bile oldu. Oysa bir çivi bile çakmadık.

Mikrofona Başka, Vatandaşa Başka

Ya biz de şeffaf olmayacağız, kapalı kapılar ardında işler yapacağız, ya da şeffaf olacağız ama tepki alacağız. Ne siyasi rantın peşindeyiz, ne de başka bir şeyin.. Bizim için “yanlış yapıyorlar diyorlar? Neye göre, kime göre yanlış? Raporu incelediniz mi? Sadece siyaset yapmak için, beni yıpratmak için beyanatlar veriyorlar. Mikrofonda başka, vatandaşa başka konuşuyorlar. İstimlak yapacaksak beraber yapalım diyoruz, yanaşmıyorlar.

Kimseden Belge Kaçırmıyoruz

Hülya Sürücü ile Detay Programında Sakarya Barosu Başkanı Vacit Öktem’in “Bilime ve mevzuata karşı bir durum olduğunu anlarsak yargıya gideriz” sözünü değerlendiren Yazıcı, “Her vatandaşın yargıya gitme hakkı vardır. Ancak Sayın Öktem’den açıklama yapmadan önce bize danışmasını isterdim. Bana sorsaydı, bilgi isteseydi bilgi verirdik, Şehir Plancıları Odası yetkilileri de bilgi ve belge istemiş. Biz kimseden bilgi ve belge kaçırmıyoruz. Ismarlama rapor istemiyoruz. İsteyen istediğini sorabilir. Telefon açsınlar bilgi veririz. Kapalı kapılar ardında bir şey yapmıyoruz. Sayın Öktem de isterse yargıya gidebilir. Bilimse ve mevzuata aykırı durum varsa, benim hakkımda da dava açabilir. Doğal hakkıdır.

Akrabadan Çete Olmaz

Radyo programında çete davası ile ilgili Hülya Sürücü’nün sorularını cevaplandıran Başkan Yaşar Yazıcı, “Akrabadan çete olmaz” dedi. Yazıcı şunları söyledi: Çete davası olayı hem üzücü, hem de gülünç bir olay. Talihsiz olay. Silaha karşı olan benim gibi birine bu tarz suçlar yüklenmesi hoş değil. Suçu tescil edilmemiş birine suç isnat etmek de doğru değil. Bir çete üyesi olsaydım şu an karşınızda ve canlı yayında olmazdım. Emniyet müdürümüz suçlu olsaydı tahliye edilmezdi. Suçluysa bile zaten gerektiği kadar cezasını çekmiştir.

Suçlu Olan Cezasını Çeker

Tutuklu olanlar elbette ki benim yakınlarım. Suçları netleşmeden onları da suçlamak doğru olmaz. Suçlu iseler cezasını çekerler. Akrabadan çete olmaz. Akraba akrabadır. Mahkemede bir avukat “100 liralık çete”sözünü söyledi, çete böyle olmaz.  İnsanları bu şekilde yıpratmaya çalışmak hoş değil. A veya B partili olsun, bir insana suç yüklenirken elinizde belgeler olmalıdır. İfadelerimiz alındı. Çeteci başkan diye manşet yapan bir gazeteci, haberinde “Kardeşinin çete liderliğini yaptığı” ifadesini kullanmış. Oysa benim erkek kardeşim bile yok.

Hakkımda Suçduyurusu Yok

Hendek İcra Ceza Mahkemesi’nin kendisi hakkında belediye dükkanları ile ilgili olarak suç duruyurusunda bulunduğuna dair bir gazetenin yazdığı haberi de yalanlayan Yazıcı, Kimse benim hakkımda suç duyurusunda bulunmadı. Bunu ben de gazetede okudum. Araştırdık. Hendek’teki tüm mahkemelere baktırdık. Hakkımızda suçduyurusu yok. Burada ben, haberi yazan gazetecide ard niyet ararım. 5 esnafın 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı doğru. Konuyu hettik. Ortada dava kalmadı. Olmayan şeyi manşetlere taşımak doğru değil. Ne oldu? Mavi boncuk mu buldunuz? Ayıptır. Yapmayın. İnsanların üzerine bu kadar gelinmesi doğru değil.

TAGEP Fırsat Proje

Detay programında Tarımsal Gelişim ve Eğitim Projesi hakkında bilgiler de veren Yazıcı, bu projenin Akyazı için önemli olduğunun altını çizerek şunları söyledi: Sakarya’da araziler tarıma son derece elverişli. Arazilerimizin yapısı çok parçalı. Akyazı, tarımsal açıdan Türkiye’nin yıldızı olmaya aday ilçe. TAGEP seçimlerde verdiğimiz sözlerimizi yerine getirmek için bizim için de bir fırsattır.

Bu projenin, “Alternatif ürünlerin ortaya konulması, bilgi ve becerilerin vatandaşlara yansıtılması ve sonrasında üretime geçilmesi” gibi amaçları ve safhaları vardır.

İlk defa Akyazı’da 4 kurum işbirliği yaptı. Akyazı Belediyesi, İŞKUR, Milli Eğitim ve Tarım Müdürlüğü bu projeyi birlikte yürütüyor. Süt sığırcılığı ve besi sığırcılığı da bu proje kapsamında..Süt üretiminde dünya ortalaması 27 kğ. civarında, biz de 25 leri zorluyoruz. Sertifika dağıtacağız. Kurslar açacağız. Bu kurslardan ilk etapta kayıtlı işsizler yararlanacak. Çilek, enginar, kabak gübreleme teknikleri üzerinde durulacak. Pazarlama ağını oluşturacağız.

Tereddüte Gerek Yok

İlk defa böyle bir proje ile karşılaştıkları için halkımız biraz tereddütlü. Ancak içleri rahat olsun. Projelerimizi iyi anlattığımızda bu tereddüt yok olacak. Halkımızı cesaretlendirmeye çalışıyoruz. Bir mama firması Sakarya kabağındaki aromayı başka illerde yakalayamamış. Bu önemli bir gösterge.Bu arada seracılığı da geliştireceğiz, 5 sene sonra Antalya’ya rakip olacağız.

Toprak Kanunla Değil, Üretimle Korunur

Toprak kanunla değil, ancak üretimle korunur. Çiftçi para kazanınca zaten toprağını koruyacaktır. Sloganımız ise “Ürün elinizde, para cebinizde”…Herkesi zengin edeceğiz diye iddiamız yok, ancak arazisi olmayanlara arazi vereceğiz, geçimini sağlamalarına yardımcı olacağız, istihdam yaratacağız. Ayrıca bir uygulama bahçesi oluşturduk.

Hedef 5000 Kişiye İstihdam

İŞKUR Akyazı temcilsiliğini açtık. 200 kişiye kurs verilecek. Adapazarı’ndan sonra en fazla Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı olan insanların ikamet ettiği yer Akyazı. İşsizlik sayısı diğer yerlere göre daha az. 5000 kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz.

Tarım-Sanayi-Turizm Birlikte Olmalı

Tarım-sanayi ve turizm bir ülkede birlikte yürütülmelidir. Şehrin geleceğini düzgün şekilde planlarsanız, hatır gönülle bu planları da bozmazsanız bunu zaten başarırsınız. Gerekli tedbirleri alarak yatırım yaparsak sorun olmaz.

Özel Idare Protokole Uymadı

Başkan Yazıcı, Jeotermal Enerji Projesi ile ilgili olarak İl Özel İdaresi ile neden mahkemelik oldukları yönündeki bir soruyu da şöyle yanıtladı: Kurumlar arasında çatışma olmaz. Kurumlar kavga etmez, ancak İl Özel İdaresi imzaladığı protokole uymadı. Özel İdareye güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Onlar yasanın farklı maddesine dayanıyor, biz farklı maddesine dayanıyoruz. İstediğimiz tek şey, imzalanan protokole aynen uyulmasıdır. Olay yargıya yansıdı. Davalar devam ediyor.

Sağnak Yağışa Karşı Tedbir

Geçtiğimiz günlerde yağan sağnak yağışlar yüzünden çok sayıda civciv telef oldu. Bu tarz olaylar yaşanmaması için belediye olarak ne gibi önlemler alıyorsunuz?” şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi: Merkezde sıkıntı yok. Bazı köylerimiz yağışlardan olumsuz etkilendi. Sağnak yağışlara karşı belediye olarak tedbirler alıyoruz. Belediye, DSİ ve İl Özel İdare ekipleri yoğun çaba içinde. Vatandaşlar ıslah çalışmaları yapılırken, çalışmayı yapanlara yardımcı olmalıdır. Bunu önlemenin yolu bundan geçer.