Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu Basın Açıklaması
Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu 369.Basın Açıklaması 01.03.2014

Dağlık Karadağ bölgesi Hocalı'da 26 Şubat 1992 yılında yaşlı çocuk ve kadınları, eli kanlı katiller şehit ettiler. Bu vahim olayı asla unutmadık unutmayacağız. Zalimler için yaşasın cehennem diyoruz. Şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz.
Siyasi ve toplumsal tarihimize kara bir leke olarak geçen ve geride binlerce mağdur bırakan 28 şubat postmodern darbesinin yıldönümündeyiz. 1995 yılında gerçekleşen milletvekili genel seçimlerinin ardından 54.Hükümeti kurmakla görevlendirilen RP lideri rahmetli Necmettin Erbakan hükümeti cuntacı ordu ve laik kesimin şantajları sonucu devrildi. Her on yılda bir gerçekleşen askeri darbelerle kesintiye uğrayan sivil siyasetin o dönemde bir kez daha baskı altına alınmasıyla başta İmam-Hatipler ve Kuran Kursları olmak üzere müslüman halkımıza yönelik baskı ve zulüm politikaları uygulanmış,başörtüsü yasağı acımasız bir şekilde uygulanarak hakları gasp edilmiştir.
Aradan geçen süre zarfında Türkiye’nin darbelerle yüzleşme ve darbecilerden hesap sorma iradesinde müthiş bir gelişme olmuş ve 28 şubat darebecileri de yargı önüne çıkarılmıştır.Ancak 28 Şubat postmodern darbesinin aktörlerinin kısa süre içinde serbest bırakılmaları,kamuoyunda şaşkınlık ve endişeyle karşılanmıştır.Halkımız bu darbesilerin adil bir şekilde yargılanıp hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını istemekte ve bu davanın takipçiliğini yapmaktadır.
28 Şubat dönemiyle birlikte yaşanan ağır insan hakları ihlerinin açtığı yaralar hala kapanmadığı gibi dönemin cunta özlemcisi gazeteci ve yazarlarından henüz tam olarak hesap sorulabilmiş değildir.Medyanın darbelerdeki rolünü en açık biçimde yansıtan 28 Şubat sürecinde askeri vesayetin gönüllü destekçileri olan diğer aktörler de en az medya kadar sorumluluk sahibidir.Üniversiteler,sendikalar ve devlet sermayesini elinde tutan şirketlerin darbeye giden yoldaki tutumları sayesinde ordu içindeki cuntacı gruplar cesaret kazanmışlardır.Her zaman ifade edildiği üzere siviller gerçekten sivil olmayı başaramadıkları zaman askeri vesayetin egemenliği kaçınılmaz hale gelmektedir.Bu yüzden sivil siyasetin özgürleşmesi ve insan haklarının garanti altına alınması şarttır.Şu veya bu nitelikteki darbe ve darbe girişimlerinin tekrarlanmaması bakımından sivillerin düşünce ve davranış yapısı her zaman belirleyici olacaktır. Bu yüzden son günlerde ortaya çııkarılan paralel yapı gibi sivil siyasete müdahale edici darbe girişimlerine karşı da uyanık olmak ve haklarımızı sonuna kadar korumak zorundayız.
28 şubatı ve 28 şubatçıları bir kez daha lanetliyor ve adil bir hukuki yargılamanın gerçekleşmesini istiyoruz.Zalimler için yaşasın cehennem !
Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına
Mazlumder Akyazı Sözcüsü
İrfan ALEMDAR