382. Basın Açıklaması

HiÇBİR MAHKEMENİN CESARET EDEMEDİĞİ 4 yıl önce bugün Filistinli mazlum kardeşlerimize yardım götürmek üzere yola çıkan ancak uluslararası sularda siyonist katiller tarafından yolu kesilerek saldırıya uğrayan Mavi Marmarayı ve bu saldırıda şehid düşen 10 kardeşimizi anıyoruz.İnsanlığın vicdanını oluşturan Mavi Marmara bugün dünyanın her yerinde br vicdan hareketinin sembolü olarak anılıyor.Müslüman coğrafyanın her köşesinde Mavi Marmara, direnişin, özgürlüğün ve cesaretin gücünü temsil ediyor.Emperyalistler ve siyonist işbirlikçilerinin Mavi Marmara kelimesini her duyduklarında  moreri bozuluyor. Bugün bir kez daha katillerin,barbarların insanlıkdışı cinayetlerinde şehid düşen kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz.Onların açtığı yolda Filistin halkının özgürlük mücadelesinin çok daha güçleneceğine,İslam coğrafyasının acılarının hafifleyeceğine yürekten inanıyoruz.

Aradan geçen 4 yılda Mavi Marmara davasının sürmekte olduğu İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, gerçekten tarihe geçecek bir karar vererek siyonist katillere "öldürme" emri veren 4 üst düzey israil yetkilisinin yakalanmasına hükmetti.Bugüne kadar hiçbir mahkemenin cesaret edemediği bu yargılamayı gerçekleştiren mahkeme heyetini cesaretlerinden ve hukuka olan bağlılıklarından dolayı tebrik ediyoruz.Mavi Marmara gemisine saldırı davasında, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında, yakalama kararı verilmesi, haklı olanın güçlü görünene, mazlum olanın zalime karşı bir zaferidir.Allahın yardımıyla bu siyonist katillerin mahkeme önünde hesap verecekleri günler çok yakındır.Şimdi bu sanıkların görüldükleri yerde yakalanması amacıyla kırmızı bülten çıkarılmasıyla başlayacak uluslararası mücadele katillerin iyice köşeye sıkışmasını sağlayacaktır.Siyonistler şehit ailelerini ve Mavi Marmara direnişçilerini tazminat ödeyerek susturabileceklerini zannediyorlardı.Evet, tazminatta ödeyecekler,mahkeme önünde hesapta verecekler.Türkiyedeki siyasi iradenin  dik duruşu elbette takdir edilmelidir.Ancak bundan sonra çok daha kritik bir sürece girilmekte ve Türkiye üzerindeki siyonist baskı artmaktadır.Bu yüzden siyasi iradenin aynı kararlılıkla ve tavizsiz biçimde Mavi Marmara davasını savunmaya devam edeceğine inanıyoruz.İsrailin bu kararı yok saymaya çalışması korku ve endişeden kaynaklanıyor.İstediğiniz kadar yok saymaya çalışın,artık yaptığınız zulmün hesabının sorulduğu ve Filistinli masum çocukların,kadınların,yetmilerin hesabının sorulduğu yeni bir dönem başlamıştır.

Selam olsun Mavi Marmara şehidlerine,Filistinin mazlum ve onurlu halkına.

Selam olsun yeryüzünün her tarafında zalimlere karşı mücadele veren mazlum halklara.

Akyazı Adalet ve Özgürlükler Platformu adına
Mazlumder Akyazı  Sözcüsü
İrfan ALEMDAR