Levent SERDAR
Bundan on onbeş yıl öncesinin çatısı akan, kimin ne olduğu belli olmayan, ucube bir yapı; Eski devlet hastanesini çoğumuz hatırlıyoruzdur. Şimdi modern, temiz ve teknolojinin imkanlarını kullanan, devlet hastanemizle kıyaslanamaz, bile.
Yine öğrenciliğimiz döneminde kitap bulacağız diye kırtasiye kırtasiye gezerdik. Çoğu zaman bulamazdık. Bulsak, dünyanın parası tutardı. Şimdi çocuklarımıza ücretsiz kitap veren bir devletimiz var.
11 yaşındayken lösemiye(kan kanserine) yakalanmıştım.5 yılım hastanelerde geçti. O yüzden çok iyi bilirim hastaneleri. Zavı annem fedakar babam, ilaç bulacak diye eczane eczane gezerdi. Sonra karaborsada fahiş fiyata satın alıp getirirlerdi. Dile kolay! Çekilen çilelerin söylenmesi. Yaşayan bilir. Bugünlerin kıymetini. Şimdi öylemi; Her türlü İlacı, makul fiyatlarla her yerden alabiliyoruz .
Üniversiteyi Samsun'da okudum 11-12 saat Akyazı'dan otobüsle yolculuk sürerdi. Çok değil on üç on dört yıl önce; Gerede rampaları, bitmek bilmezdi. Bolu dağı, geçit vermezdi. Kaza olmasın diye dualar ettiğim, Çakı virajı, Kargı Tepesi, şimdi gidinde görün; 6-7 saatte alınıyor artık o mesafe. Yüksek standartlı duble yollar tüneller yapılmış. Ama otobüsü tercih etmezseniz aynı bilet fiyatına uçakta da yer ayırtabilir, 45 dakika da Sabihagökçen'den Samsun'a gidebilirsiniz. Bunun örnekleri o kadar çok ki.
ABD bize silah satacak diye kapılar aşındırırdık. Yok, temsilciler meclisi onayladı onaylayacak diye ümit ederken . ABD Başkanı imzayı atınca sevinen bizler. Şimdi silah ihraç ediyor, helikopter, tank, zırhlı araç, predatör üretiyoruz .
Ya türban! Sanki başlarımızdan alıp boğazımıza dolamak istercesine biri bir ucundan diğeri, diğer ucundan tuttu! Kimi furüat dedi. Kimi kamusal alan diye diretti. Ötekisi de kendini, Mersin milletvekilinin başını açarak gösterdi. Bahaneleri de hazırdı, ama yemedi. Millet unutmadı, şimdi ki koalisyonlarının başına gelecek son gibi her seçimde; Onlara gereken dersi verdi.
Şimdi karşımıza model çıkartıyorlar; Laik, aileside modern görünümlü(!), ılımlı İslamcı, hoşgörü abidesi. Ortadoğu'nun bütün devlet adamları (diktatörleri) tarafından tanınan, iyi ilişkiler kurabilen biri. Kulağa hoş gelen bu sözler niye vicdanımız da karşılık bulmuyor?
Gerçek düşüncelerinizi, süslü sözlerle gizlemeye çalışmak, sizlerin ve destekleyenlerinizin fıtratında var. Ne yaparsanız yapın ne söylerseniz söyleyin, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyib Erdoğan'dır. İlk turda % 57 ile seçilecektir. Sözümü yineliyorum eğer Ekmel bey % 35 i geçerse bu kalemi kıracağım. Yazı yazmayacağım. Benim milletimin çoğunluğu, tarihi boyunca hiçbir zaman nankör olmadı. Hep vicdanına kulak verdi. Hileli sözlere aldanmadı. Buna bütün kalbimle inandığım için bu kadar iddialıyım.