ORUÇ ‘İLAÇ’TIR

Bugün farklı, huzur ve coşku dolu, güzel bir aya başlıyoruz. Bu ay kendimize yeniden ve bir kez daha “çekidüzen” vereceğiz. Bir yandan bedenen ve ruhen zenginleşip çoğalırken, fazlalıklarımızdan kurtulacak, toksinlerimizi atıp arınacak, özetle “temizleneceğiz”.

Ramazan ayı bize bağışlanmış bir “şifacı” gibidir. Bir “vites değiştirme” ve “mola verme” zamanıdır. Ona sadece “oruç” olarak bakmaz, sürecin tamamını doğru ve eksiksiz anlayıp uygularsanız bu güzel ay “doğal bir ilaç” ve de bir “iç doktor” gibidir.

Oruç tutmak bağışıklık sistemini geliştirir, serbest radikallerin neden olduğu hasarların giderilmesini sağlar, iltihapı azaltır. Oruç tutmak açlık tecrübesi kazandırarak vücutta hormonların daha sağlıklı çalışmasına katkı sağlar.Sindirim sistemimizin rahatlayacağı bu dönemde hücreler yenilenir, vücut kendini adeta resetler.

Ziyafet değil ibadet!

Ruhen ve bedenen bir iyileşme halinde olduğumuz bu mübarek ayda bize sunulmuş bu fırsatları geri çevirmemeliyiz. Akşam iftarda tıka basa yemek yemek, hamur işi ağırlıklı bol tatlılı sofralar kurmak vücudumuzun kurduğu tüm arınma halini bozacaktır.Bu yüzden Ramazan ayında bazı önlemler almakta fayda olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle mutlaka sahura kalkılmalı.Sahurda hoşaflar, şerbetler, meyve suları, gazlı meşrubatlar, pirinç pilavı, makarna, beyaz ekmek, beyaz un ile yapılan her türlü yiyecek, mesela börek, poğaça ve benzerleri tüketmek ise kan şekerinizi ani yükseltip düşürür ve gün içinde halsizlik, yorgunluk, göz kararması gibi istenmedik durumlara sebep olur. Sahurda; yumurta, peynir, bol sebze, kuruyemiş, tam tahıllı ekmek, süt ve süt ürünleri(yoğurt, ayran, kefir) tüketilebilecek sağlıklı gıdalar arasındadır.Sizi uzun süre tok tutar ve gün içinde kan şekerinizdeki dalgalanmalarını önlemeye yardımcı olur.Sahur yapamayan kişilere ise gün içinde tek öğün tüketecekleri için doktor kontrolünde multivitamin tüketmelerini öneririm.

İftarda ise hızlı ve aşırı yemekten kaçınılmalıdır.Tüm gün aç kalan bedenimizi yüksek miktarda ve yoğun bir şekilde yiyeceğe maruz bırakmak sindirim sisteminizi rahatsız edecek ve sizi uykulu-yorgun bir hale sokacaktır.Bu yüzden iftarda sağlıklı seçimler yapmaya ve çorbayla başlayıp yavaş yavaş yemek yemeye özen gösterilmeli.

Çorbadan sonra iftara güçlü bir proteinli yemekle devam etmek ve kaliteli karbonhidratları (zeytinyağlı sebze yemekleri, fasulye, bezelye, nohut, mercimek vs.) da sofrada bulundurmakta fayda var. Mümkünse sütlü tatlı ya da meyve hakkınızı ara öğün gibi düşünüp teravih namazı sonrasına bırakın.

Sıcak günlerde oruçluyken kaybettiğimiz sıvıyı yerine koymak da bir diğer önemli konu.İftarla sahur arasında 2-2,5 litre su tüketmelisiniz.Maden suyu, ayran, bitki çaylarıyla da sıvı tüketiminizi destekleyebilirsiniz.

Ramazan ayını orucun bir ziyafet değil ibadet olduğunu unutmadan geçirmenizi, orucun hepinize şifa ve huzur getirmesini dilerim. Hayırlı Ramazanlar…