Onurumuz incitiliyor, inciniyor!
Dışişleri Bakanımızın uçağını indirmemek,
Aile Bakanımıza rehin alır gibi muamelede bulunmak.
At’ı, İt’i milletimin üstüne sürmek.
Medeni Avrupa’nızın, tek dişi kalmış canavar olduğunu alenen görüyoruz.
Derdinizin sadece ‘EVET’ oyları olmadığını da biliyoruz.
Bir avuç ülkenin bunları yapması mümkün mü?
Elbette değil…
Bu savaşı bilmeyenimiz yok.
Cemil Meriç’in dediği gibi;
‘’Kıyasıya bir savaştı bu,
Haç’la, Hilal’in,
Batı’yla, Doğu’nun,
İman’la, İnkâr’ın savaşı.’’
Yüzyıllardır bu böyle…
Kıyamete kadar da, Hâk ve Batıl savaşı devam edecek.
Türkiye Gazetesinde ki köşesin de ‘Nebi Miş’ yazdı;
Hollanda’da Geert Wilders’in lideri olduğu ırkçı Özgürlük Partisi’nin “Hollanda yeniden bizim”
başlıklı, tamamı İslam ve yabancı düşmanlığına ayrılan seçim bildirgesinde öne çıkan vaatlerden biri
şu şekildeydi:
“Hollanda’yı İslam’dan arındıracağız. Bütün camileri ve İslami okulları kapatıp, Kur’anı
yasaklayacağız. Belirli bir dönem verilmiş bütün oturma izinlerini geri alacağız ve sığınmacı
merkezlerini kapatacağız.”
Son bir hafta içinde Geert Wilders’in yüzlerce “faşist” söyleminden birkaçı ise şunlar:
“Bir kez daha söylüyorum. Hollanda’da sokaklarımızı güvensiz hâle getiren çok sayıda Faslı pislik
var.”
“Erdoğan ile aynı fikirde olan Hollanda’daki Türklere söylüyorum: Türkiye’ye gidin ve asla geri
gelmeyin.”
“500 Türk Allahü ekber diye bağırıyor. Bu bizim ülkemiz. Meydanı hızlıca temizleyin.”
Bu düşünce yapısına sahip bir liderden ne beklersiniz?
Biz inancımızı ve insanlığımızı asla kaybetmeyeceğiz.
Dış Politika Uzmanı ‘Mustafa Necati Özfatura’ abimiz güzel bir hatırlatma da bulunuyor.
Zamanımızın “Lawrence”leri olan Graham Fuller ve Henry Barkey’in yazdığı ve eski Ankara ABD
Büyükelçisi Morton Abramowitz’in de önsözü olan 1998’de neşredilen “Türkiye’nin Kürt Meselesi”
adlı kitabının özeti şöyledir:
“Meselemiz Müslümanlarla değil İslamiyetledir. İslamın en güçlü, en mukavim, en cengaver ve
haklı temsilcisi Türkiye’nin kendisi iledir. Dolayısıyla Türk milletini zayıflatmalı bölmeli hatta yok
etmelidir. Eğer Türk milleti çökertilirse İslam da çökecektir...”
Onurumuz incinse de devlet aklı ile hareket edeceğiz.
Her şeyin bir vakti, zamanı var.
Devlet atını da, itini de tanır.
Zamanı gelince atını nallamasını, itini de bağlamasını iyi bilir.
Hollanda avuç içi kadar bir ülke, bir tükürüğümüz yeter,
Ama yıllardır müttefik bildiğimiz ABD ve İngiltere bu işin ana kaynağıdır.
Onların İslamiyet’e ve Türklere karşı düşmanlıkları hiç bir zaman bitmemiştir.
Hani tribünlerde attığımız bir sloganımız vardı ya,
‘’Avrupa Avrupa duy sesimizi, işte bu Türkiye'nin ayak sesleri’’
Onurumuzu inciten bu nankörlere, ayak seslerimizi duyurma zamanı.
İncitmeden, acıtmadan!