Bilal Soykan ve Osman Karaoğlan ve Hasan Akcan, HASAN YAZICI
YÖNYAP YAPI
Batakköylü Düğün Salonu

MERMİYİ AĞZINA VERDİ

2014-09-03 00:00:00
2844 OKUNMA

Levent SERDAR

Yok yok haber değil. Tehdit yok, vurgun yok. Yani şiddet içerikli bir haber zannedip yazıyı açan arkadaşları baştan uyarıyorum ki! Kim kimi vuracakmış diye düşünüp hayal kırıklığına uğramasınlar.  Yok ya! öyle birşeyde olmayacakmış, boşuna okuduk, demesinler diye bunları söze başlarken belirtiyorum.

Söz, mermiden tehlikelidir. Mermi söze göre insaflıdır. Bazen delip geçer. Söz ise deldimi kalır.

Ameliyatla mermi çıkarılır. Ama yüreği yaralamış bir sözü hiç bir cerrah çıkaramaz. O yüzden sözü, yazıya döken kalem bazen en etkili silah olur. Tehdit unsurudur. Havaya sıksan bile korkutur.

En çokta bürokratlar ve siyasiler tedirgin olur. Kiralık katiller gibi kiralık kalemler vardır. Nemalanmak için hedef alacaklarının, masumiyetiyle, dürüstlüğü ile veya adil oluşuyla ilgilenmezler. Onların tek derdi, menfaatleridir. Pusuda beklerler, fırsat kollarlar, sonra basarlar tetiğe,  kalemin ucundan imalı kelimeler birer birer çıkar. Mermiler gibi hedef gözetmeksizin, kimlerin yaralanacağını hesap etmeden. Çoluk çocuğu vardır. Ailesi, dostları vardır diye düşünmezler.

Sözü ağza verip kalemi çekerler.
İma yoluyla gizli işler çevriliyor, menfaat hesapları yapılıyor, izlenimi uyandırırlar ama bunu söylerken böyle olmadığını bile bile yaparlar. Hedeflerinin, canı  yansın isterler, acaba densin, güven yitirilsin, köşeye sıkışsın,  görsün gücümüzü diye düşünürler.

İnsanları suçlamak çok kolaydır. Suçlanan birinin masumiyetini ispatlaması ise bir o kadar zordur. Masum olduğu ortaya çıksa bile her zaman şüphenin gölgesi altındadır.

Çocukken Ömer Seyfettin'in hikayelerini okurdum. Bomba adlı hikayesinden sonra beni en çok etkileyen hikayesi Diyet olmuştu. Masum birinin, kendisine yönlendirilen suçlamalar karşısında çabası, bunun sonucunda haksızlığa boyun eğdiği süreç ve sonunda sabrının tükenmesi ile hüzünlü biten bir hikayeydi.  Finalinde hırsızlıkla suçlanan masum kahramanımız, kendi kolunu kesip onu köle olarak kullanan adama bırakıyordu.

Mesnetsiz sözlerle ithamlarda bulunanlar, ileride pişman olsalar bile bıraktıkları izleri tam olarak silemezler.

O yüzden topluma bilgi aktaran yazarları, düşünürleri, liderleri sözlerinin etkilerini düşünmek zorundadır. Zan altında bırakan her ifadenin sağlam bir delili yoksa ne gibi olumsuzluklara neden olabileceğini, bir gün kendilerinin de aynı duruma düşebileceklerini unutmamalıdırlar.

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

Fırsatçılara 848 milyon lira ceza kesildi
1 / 15
Murat Optik

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Akgün Restoran