Geçen haftaki yazımıza devam edeceğimizi yazımızın sonunda belirtmiştik. Şimdi yanlış olduğunu düşündüğümüz diğer meseleleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Bir tuhaf yeni uygulamada, 3 den fazla araç alım satımı yapanlara kesilen anlamsız ve mantıksız ceza. Avrupa’ya uyum yasaları adı altında birçok yasal düzenleme yapılmışken sormak isterim bu uygulama hangi Avrupa ülkesinde uygulanmaktadır. Vatandaş ekonomik çıkmazdan riski kendisine ait bir takım ticari işlere girişmektedir bu takdir edilecek bir durum iken ceza vermek ne kadar doğrudur. Öyle ya 3 çocuk sonrası oluşacak 5 kişilik bir aile aylık 1000 tl ile rahat rahat geçinebilir. Çocukların okul masrafları, ısınma, giyinme, yeme içme, iletişim vb giderlerden sonra yarısı artar, ek işe ne gerek var. Bu konuyu burada noktalayalım ve bir diğer konumuza geçelim…

Özelleştirmeleri bilirsiniz. Artık şeffaf olmak adına canlı yayınlarda özelleştirme ihaleleri yapılmakta burası takdire değer. Sonrasında yüksek bedellerle gerçekleşen özelleştirmeler. Buraya kadar her şey normal iyide eleştirilecek nesi var diyenlerimiz çıkacak bekleyin… Şimdi birkaç örnek verelim ve ne demek istediğimizi daha iyi anlatalım. İnternet bağlantısı (ADSL) özelleştirme öncesi ne kadardı? Yuvarlak hesapla 36 tl iken bugün iki katı fiyat peki neden? Normal hatlarda alınan sabit ücretler için 100 dakika görüşme ücreti verilirdi, peki ya şimdi, konuş konuşma sabit ücret ödeyeceksin. Bunun gibi o kadar çok şey sayabiliriz ki. Peki, hata ne? Siz özelleştirme yaparken fiyat kontrolünü elinizde tutmaz iseniz çok iyi fiyata sattık dediğiniz ürünün bedelini vatandaşınızdan çatır çatır alır eloğlu. Peki, siz kime iyi fiyata sattınız. Halkınızı özel sektörün kucağına attınız. Birileri hizmet kalitesi arttı diyecek boş versenize bu güne kadar millet görmüyordu, fiyat artar kalite sabit kalırdı. Şimdi milletim seçici nerde iyi hizmet, uygun fiyat, oraya gidiyor.

Son dönemde en güzel karı hiç kazanamıyoruz diyen bankalar ve özel hastaneler kazanmakta. Şöyle bir en yüksek kar açıklayan kurumlara baktığımızda ilk sıralarda bankaların olduğunu göreceğiz. Bankalar nerdeyse kapıdan içeri girerken bile ayakbastı parası alacaklar. Defalarca mail attım sağlık bakanlığına, hasta olarak gizlice gidin bakın bakalım özel sağlık kuruluşları acaba gerçek hizmet mi sunuyorlar yoksa ticaret mi yapılıyor. Ama bana yollanan yanıt “ size ne der cinsinden “ daha doktorla karşılaşır karşılaşmaz daha önceden hazırlanmış proforma evraklarla git röntgen çekin, şu tahlilleri yaptır olmadı MR çektir yarın gel… İyi de bu kadar tetkike gerek var mıydı sizce…

Eğer devlet erkânı bunu umursamıyorsa ben hiç umursamam nede olsa bugün hesap vermeyenler mahşerde verecek. Fert olarak her birimiz devlet malını korur ve bana necilik yapmaksızın hareket edersek devletimiz yıkılmaz dimdik ayakta durur, hiçbir güç de bize zarar veremez. Lakin bal tutan parmağını yalar diyerek hareket edersek sen bugün zengin olsan da yarın acı çekenler arasında sende olacaksın unutma…

Yazılarımız kaldığı yerden devam edecek…