Çetinler Kereste İnşaat Akyazı
Akyazı Aktaş Sürücü Kursu

Kızılelma ÇATIrdıyor.

2014-06-02 00:00:00
1619 OKUNMA

Levent SERDAR

Ebulfeyz Elçibey ismini hatırlayanlarımız var mı? Yakın tarihimiz, gelecek günlerimizi anlamada bir rehberdir. Bu yüzden gençlerimize bir kaç hatırlatma yapmak istedim. Mustafa Kemal "Tarihlerini bilmeyen milletler, yok olmaya mahkûmdur" der.  Tarihinizi bilmezseniz yok olursunuz.

Azerbaycan'ın şimdiki cumhurbaşkanının babası olan 1. Aliyev'in liderliği, o dönem Türkiye'deki milliyetçi camia tarafından hoş karşılanmıyordu. Onun yerine Türkiye'ye yakınlığı ile bilinen Ebulfeyz Elçibey'in cumhurbaşkanı olması isteniyordu. Kısaca özetleyecek olursak, olaylar bundan sonra şöyle gelişti; Siyasi olarak bunun mümkün olmayacağını ön gören Rahmetli Alparslan Türkeş; Çok daha fazla kardeş kanı dökülmemesi için Haydar Aliyev suikastına yeşil ışık yakmıştı. Görevde Abdullah Çatlıya verilmişti. Tetikçi Hasan Toku'ydu. Bu kişi 92 - 93 yıllarında Erzurum Ülkü ocakları başkanlığı yapmıştı. Hazırlıklar yapılmış geçiş güzergâhları belirlenmişti. Suikastın yapılacağı gün (30 Eylül 1993) Azerbaycan Devlet Televizyonu yakınlarında Aliyev'e suikast için bekleyen Hasan Toku, nokta operasyonla Azerbaycan polisi tarafından yakalandı. 8,5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 2002 yılında yine 1. Aliyev'in affetmesi ile serbest bırakıldı. Türkiye'ye döndü. 2006 yılında dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in izniyle "Yabancı bir devlet adamına, suikast teşebbüsünden " hakkında soruşturma açılıp yeniden yargılandı. 2009 yılında 30 yıla mahkûm edildi.

Suikast günü her şey yolunda giderken nokta operasyon yapılması, ihaneti akla getirdi. Peki, bu suikast planı kim tarafından sızdırıldı? Cevap mı? Okuyunca hemen yanlış demeyin. Bu kişi istemeden de olsa Alparslan Türkeş’ti! Özellikle ülkücü kardeşlerim! Kızmayın, okumaya devam edin. 17 Nisan 1993’te Özal suikastının ardından 16 Mayıs 1993’te Süleyman Demirel cumhurbaşkanı olmuştu. Başbuğ Türkeş devlet adamı hüviyeti nedeni ile bu kritik kararı devletin en üst mercisine yani Cumhurbaşkanı Demirel'e bildirmişti. Onay almıştı. Sonradan hata yaptığını kendisi de anlayacaktı. Tabi Demirel'de bu bilgiyi verilen talimat doğrultusunda Aliyev'e bütün ayrıntılarıyla sızdırdı. Talimatı nerden almıştı? Bu malumdur. Malum olanı belki ilerde konuşuruz. Bu öyle bir hamleydi ki Türk dünyasında bir şok etkisi yaptı ve Kızıl Elma ülküsü ağır bir darbe aldı. Türkeş, 1997 de Rahmeti Rahman'a kavuştu ve Demirel'i hiç affetmedi. Şimdiye kadar hatırlattığım bu olaylar ve kişiler neden ve nasılları ile ayrı ayrı incelenmelidir. Dediğim gibi kısa bir hatırlatma yapmaktı amacım.

 Rahmetli Türkeş'in mirasçıları, Cumhurbaşkanlığı için çatı aday formülü çerçevesinde Demirel'in kapısını çalınca. Ülkücü arkadaşların parti başkanına ne oluyoruz, diye sormasını umardım. Açıkçası; Bu çatıdan millete hayır değil, şer gelir, diyebilme cesaretini göstermenizi de beklerdim. Demirel bir ülkücü tarafından kapısına gidilecek birisi değildir. Hele ondan medet umulması hatanın tekrarı ve inandığınız davaya bir nevi ihanettir.

 Bir diğer yanlışta atanmış ve emekli olmuş, Ahmet Necdet Sezer’den destek ummaktır. O ki kamusal alan dayatmasının mimarı değil miydi? İktidar ortağı olduğunuz, Anasol M hükümetinin başbakanı Ecevit'e! Sizin şimdiki parti başkanınızın yanında anayasa kitabını fırlatmamış mıydı? Zamanın, MGK toplantısını hatırlayın! Aynı zamanda o kitap dolayısıyla size de fırlatılmıştı. Sonra bu haberin sızmasıyla zaten çöken ekonomi dip yapmış borsa alt üst olmuştu. Yine bu zat, bir Ramazan günü canlı yayınla gündüz vakti, halka seslenirken! Suyunu lıkır lıkır içmiş. Ve milletinin inancına olan saygısının derecesini ilan etmişti.

 Şunu net bir şekilde ifade edeyim; Bu çatı şimdiden çatırdadı. Çatınız için kiremit arayışınıza devam ederken trajikomik halinize de ayrıca çok şaşırıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu aşikâr, Rabbim ömür verirse hep birlikte göreceğiz.  İlk turda Sayın Recep Tayyip Erdoğan, halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanımız olacak. Sayın başbakanımızın rüzgârına dayanabilecek çatı kuramayacağınızı sizde biliyorsunuz. Önümüzde ki cumhurbaşkanlığı seçiminin izlenmesi gereken en önemli kısmı ise BDP’nin(HDP) çıkaracağı aday ve alacağı oy oranı olmalı. BDP(HDP), kesinlikle aday çıkartacaktır.

 Özerklik ve konfederatif bir sistemi nihai hedef olarak belirleyen bu partinin; yerel ve genel seçimlerden farklı olarak, oy oranını % 7’nin üzerine çıkardığı her puan ciddi bir mesaj olarak ön görülmelidir. Tam tersi de olabilir, yani bu oy oranının altına da düşüle bilinir. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Kürt seçmenin özerkliğe olan talebinin bir referandumu gibi algılanmalıdır.  Seçimin sonucu aşikâr olsa bile her oy oranının ayrı bir anlamı olacaktır. Bu işin çatısı kiremidi önemsizdir. Önemli olan tarihin akışının yerinden oynattığı küçük çakıl taşlarını fark edip, gelecek konusunda fikir edinmek, buna göre bir hazırlık içinde olunmasıdır.

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

Cumhurbaşkanından Sakaryalı Efe Yağız'a övgü
1 / 15
Murat Optik

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Yakıcı Garden