Levent SERDAR
Şu anda neredesiniz. Sıcak bir yerdir. Büronuzda yada odanızda bilgisayar karşısında
belki de kahvenizi yudumlarken akıllı telefonunuzdan bakıyorsunuz.
Bende bu yazıyı yine sıcak bir ortamda yazıyorum ama içim üşüyor. Kendimi kınıyorum.
Az önce gördüğüm manzara gözlerimin önünden gitmiyor.
4 tane küçük çocuk; En büyüğü 6 yaşlarında rutubetten sıvaları kabarmış, dört duvarla çevrili, zemini derme çatma tahtayla kaplı. Pencerelerin çürük çerçeveleri, dışarının soğuğu karşısında çaresiz. Virane bir evin içinde!
Kapıya doğru yöneldik.
Çocuklar merakla tedirginlikle birbirlerine sokulmuş durumda bizlere bakıyor. Lisanlar farklı olsa da gözlerinde ki ışıltı anlaşmamıza vesile oluyor. Ne kap var ne kacak, ne yorgan var, nede üzerine oturulacak bir tabure. Nerde yatıyorlar diye sorulunca zemini gösteriyorlar. 10 gün kadar olmuş geleli. 10 soğuk ve karanlık gece geçmiş üzerlerinden. Ya öncesi! Soramıyoruz bile sözcükler düğüm düğüm oluyor, konuşamıyoruz.
Babalarını görebildik, hanımefendi de var elbette! Allah'ın selamı ve esenliği için dualaştık. Suriye'den savaşın acımasızlığından kaçmışlar. Anadolu'nun bağrında ki din kardeşlerine sığınmışlar. Muhacir olmuşlar, Ensar'larını aramaktalar.
Sevgili kardeşim, Belediyemizin çiçeği burnunda Sosyal ve Kültürel İşler Müdürü Murat Tepeçınar'la birlikteydik. Sayın Başkanı'mız Hasan Akcan'ın talimatı doğrultusunda belediye personeli de var. Mesai biteli çok olmuş, Gece saat 22:00 suları, ev ev geziliyor. Bu, o gece gidilecek son ev. Hemen koşuşturma ve tatlı bir telaş başladı. Evler aranıyor. Hayırsever tanıdıklar seferber ediliyor. Belediye imkanlarıyla birlikte o haneye ilk yardımlar ulaştırılıyor.
Çocukların ilk yaptıkları yeni getirilen çekyata yan yana oturmak oldu. Ya Rabbim! Ne kadarda masumlar.
Benim evime sadece 500 metre uzaklıktalar. Keyifle odamın camından kar yağışını izlerken, birilerinin hemde çok yakınımda böyle bir durumda olduğundan zamanın da haberim olmamasından dolayı, Rabbimden bağışlanma diliyorum.
"Komşusu açken, tok yatan bizden değildir" buyuran; Millet, ırk, din ayrımı yapmadan bize bunu vasiyet kılan, Resullulah'ın(s.a.s) Ümmeti isek ki öyleyiz. Lakin çok eksiğiz. Bu kadar geç haberdar olmamalıydık.
Akyazı'nın vefalı ve imanlı insanları, bu misafirlerini ağırlamaktan tabi ki de kaçmaz. Belediye ile işbirliği halinde bu sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir parçası olmaya her zaman hazırdır.
Bu vesileyle sayın Başkanımıza ve değerli personeline Akyazı halkı adına teşekkür ederim. Rabbim yar ve yardımcıları olsun.