Faiz mi neden Enflasyon mu meselesi; “turşu: sirke ile mi limonla mı yapılmalı” meselesine benzedi. Sevgili dostlar bu konu biraz teferruatlı olduğu için, sizleri de sıkmamak adına fazla uzatmadan birkaç gün neşrederek sizlere aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle Müslüman bir ülkede faizin gündem konusu olması kadar üzücü bir mesele olamaz. Gelelim asıl meselemize, faizin yüksek olduğu ülkelerde yatırım olmaz, yatırım olmazsa üretim olmaz, işsizlik artar. Üretim yeterli olmaz ise ithalat artar cari açık artar, talebe karşılık vermeyen üretimlerde fiyatlar ve dolaylısıyla da Enflasyon denen canavar hortlar. Demek oluyor ki faiz en büyük bela ve her şeyin en baş müsebbibi...
Döviz kuru ile enflasyon yükseliş gösterir şöyle ki, çoğu üretilen malların ham maddeleri ithal olduğu için, kur yükseldikçe girdi maliyetleri artacak o da fiyatları yükseltecek oda enflasyona sebep olacaktır. Bir de yüksek döviz kurunu ihracatçıların işine yarayacağı için savunanlar var. yüksek kurdan daha çok kazanç elde edecekler miş. Peki ihracatçı halkın %10 luk kesimini temsil ederken halkın geride kalan %90 nın zarar göreceği bir sistemi neden destekleyelim.
Kurlardaki sürekli yükselişi, faiz belasını ve enflasyonu ortadan kaldıracak çözüm yolarını sizlerle paylaşmaya çalışacağım. İlk çözüm önerimle başlamak istiyorum. İlk ve kesin çözüm yolu bana göre ne pahasına olursa olsun üretimi ama her alanda üretimi desteklemek, teşvik etmek gelmektedir. Bir karış toprağı boş bırakmayacak şekilde tarımsal üretimi hem de tamamen doğal yollarla, kendi Anadolu tohumlarımızı kullanarak, sıfır kimyasal gübre ile milli tarım politikası olarak ilan etmek gerekmektedir. Bu sayede sağlıklı gıda tüketimi sonucunda sağlık harcamaları da ciddi oranda azalacak ve bu da cari açığı azaltacaktır. sonra hayvancılık ve diğer alanlarda gerekirse devlet cebinden verecektir. Faizciye vermekten daha milli ve daha az maliyeti bir yol olacaktır. Hatta ithal ettiğin her şeyin ülke içinde üretimini teşvik edeceksin. Gerekirse vergi de almayacaksın. Yeter ki ülkemde fabrikalar kurulsun, üretimler artsın.
Ülkene üretim amaçlı gelene her türü bürokratik, maddi kolaylıkları gösterirken; faiz, borsa için gelenlere yaptırım uygulayacaksın. Böylece spekülatif hareketlerin de önüne geçmiş olacaksın. Bunlarla birlikte sosyal medyaya da bir düzenleme getirerek, dolar kuru şuraya çıkacak vs gibi haberlerle halkı döviz alımına teşvik edecek yorumlara müsaade etmeyeceksin. Bu sosyal medya sanıldığı gibi yıllar önceki dostunuzu size bulmanız, hasret gidermeniz için değil kitlesel hareketleri yönlendirmek için icat edilmiş bir platformdur. En azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.
Faiz ve enflasyon belasından kurtulmanın elbette ki tek çıkış yolu bu değildir. Bunun (üretim) dışında daha birçok çözüm yolu bulunmaktadır. Mesela vergi oranlarında ciddi indirim, bürokrasideki adam kayırmacılık vs vs...
şunu unutmamak gerekir ki; halkınız lüks araba olmazsa: “neden bizde yok” demez fakat, gıda ürünlerinde yapılan sürekli zamlar hayatı çekilmez kılar. Bu yüzden devlet halkının temel ihtiyaçlarını kendi ülkesinde üretmeyi başarmalıdır.
Bu bölümün özeti, ithal ikame denilen ekonomi modelini hayata geçirmek gerekmektir diyebiliriz. Nedir ithal ikame modeli derseniz:” ithal ettiğiniz her şeyi kendi ülkenizde üreteceksiniz” demektir. Velhasılıkelam, çözümü faizi artırmakta değil, üretmekte aramalıyız. Allah cc faizi lanetledim diyor, biz Müslümanlar bundan bir türü vaz geçemiyoruz. Faizi değil %40, %400 de yapsanız bir süre sonra o bile yetmeyecek sizden %800 yapmanızı isteyeceklerdir. Yapmazsanız yine döviz kurlarını sert bir şekilde yukarı itip sizi buna mecbur bırakacaklardır. O halde bu gün bu kararı verip çözümü faiz artırmakta değil üretimi artırmakta görmeliyiz. Ya Allah’ın emrettiği gibi yaşayacak ve kurtuluşa ereceğiz ya da bugünleri mumla arayacağız.
Birkaç kelamda mevcut piyasalara dair beklentimi sizlerle paylaşıp yazımı sonlandırmak isterim. Kurların yükseliş sebebi, hükumete faizleri daha da yukarı çıkarttırmaktır. Bunu da yaptırana kadar kurları artırmaya devam edeceklerdir. Benim şahsi kanaatim; doları 27-28, euro yu 29-30 bandına kadar yükseltip istedikleri kararı aldırttıktan sonra sert bir şekilde düşüreceklerdir. Dolar 21-21500 lere kadar gerileyebilir. Sakın gaza gelip dövize yatırım yapmayın. Hep diyorum eğer bir şey almak istiyorsanız, bu altın veya gümüş olsun döviz değil. onu da bankalardan değil fiziki olarak almanızı öneririm. Altında dövizdeki düşüşe bağlı bir geri çekilme yaşayabilir amma uzun vade de asla yatırımcısını üzmez. (burada yer alan görüşler benim şahsi görüşlerim olup, yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir)
bir sonraki yazımızda buluşmak üzere Allah’a emanet olun, sağlıcakla kalın.