Hz. Allah’ın Dinine, Kitabına, Peygamberine, emir ve yasaklarına inanmayan ve inanmadığı yetmezmiş gibi tüm bunlara ve inananlara her fırsatta küfür ve hakaret edenlere ithafen… Ökenizle, kininizle, hasetinizle, nefretinizle ölün, geberin!
***
“KÜFRE SAPLANANLARA GELİNCE:”
“Onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, onlar asla inanmazlar.(1) Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır.” (2)
“Biz onların boyunlarına çenelerine kadar dayanan halkalar geçirdik, bu yüzden kafaları yukarı kalkık durmaktadır. Onların önlerinden bir set, arkalarından da bir set çektik, böylece gözlerini perdeledik; onlar artık göremezler.”(3)
Kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz, onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.” (4)
“Ey iman edenler! Sizden olmayanları dost edinmeyin, onlar size kötülük yapmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların ağızlarından nefret taşmaktadır; kalplerinin gizlediği ise daha büyüktür. İşte siz öyle kimselersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara inanırsınız; onlar ise, sizinle karşılaştıklarında «Bizde İnandık» derler; kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. Size bir iyilik gelirse bu onları üzer, ama başınıza bir kötülük gelse buna sevinirler. (Onlara) De ki: Kininizden (Hasetinizden, Çekememezliğinizden) (Küfrünüzle birlikte kahrolup) ölün (Geberin) ! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir. (5)
“İNSAN, KENDİSİNİN BAŞIBOŞ BIRAKILACAĞINI MI SANIR?” (6)
“Ve gerçek vaad (ölüm, kıyamet) yaklaşınca, birden, inkar edenlerin gözleri donakalır! «Yazıklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalim kimselermişiz.” (7)
“Gerçekleri inkâr etmiş olanlar gruplar halinde cehenneme sevk edilecek; nihayet oraya vardıklarında cehennemin kapıları açılacak; bekçileri onlara, “İçinizden, size rabbinizin âyetlerini okuyup duyuran ve böyle bir günle karşılaşacağınızı bildirerek sizi uyaran bir elçi gelmedi mi?” diye soracak; onlar da “Evet geldi” diyecekler. Ama inkârcılar için artık azap hükmü kesinleşmiştir. Onlara şöyle denir: “İçinde ebedî kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Dünyadayken kibirlenip büyüklük taslayanların kalacağı yer ne kötüdür!” (8)
“Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı (devamlı) duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir.” (9)
“O gün, dünyada işlemiş oldukları bütün kötülükler gözlerinin önüne konacak ve daha önce alay edip durdukları mahşer, hesap, azap gibi gerçekler onları çepeçevre kuşatacak.” (10)
“Çektikleri ıstıraptan dolayı ne zaman cehennemden çıkmak isteseler, gerisin geriye onun içine itilecekler ve kendilerine: “Tadın bakalım bu yakıcı azabı!” denilecek.” (11)
“İşte kâfirlerin dünyada iken varlığını inkâr edip durdukları cehennem!” (12)
(Onlar Cehennemde yok olmak için acı içerisinde bağırdıklarında) Bugün boşuna bir defada yok olmayı istemeyin! Defalarca yok olmak için yalvarın! (denilecek)”(13)
“Orada avazlarının çıktığı kadar yüksek sesle feryat edecekler: “Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar ve dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızın yerine sâlih ameller işleyelim!” Allah da onlara: “Size, düşünüp öğüt alacak bir kişinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı bir peygamber de gelmişti. O halde tadın azabı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur” buyuracak.”14)
“Onlar ebediyen lanet içinde kalacak. Artık ne azapları hafifletilir ne de onların yüzlerine bakılacak.” (15)
“Cennet ehli cehennem ehline: “Biz, Rabbimizin bize verdiği bütün sözlerin gerçek olduğunu gördük. Nasıl siz de Rabbinizin başınıza geleceğini söylediği şeylerin gerçekleştiğini gördünüz mü?” diye seslenirler. Onlar da: “Evet!” derler. Bunun üzerine aralarında bir münâdî: “Allah’ın lâneti zâlimlerin üzerine olsun” diye bağırır.” (16)
“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da gruplar halinde cennete sevk edilecek. Nihayet oraya vardıklarında cennetin kapıları açılmış olacak; bekçileri onlara, “Selâm size! Hoş geldiniz! Ebedî olarak kalmak üzere buyurun girin cennete!” diyecek.” (17)
“ARTIK DİLEYEN İMAN ETSİN DİLEYEN İNKÂR ETSİN.” (18)
Bir Sonraki Yazımızda Görüşebilmek Ümidiyle…
Şehabeddin Mahir TUNA
İlahiyatçı Yazar
sehabeddinmahir@gmail.com
Kaynaklar:
Bakara Suresi-6 / Yasin-10
Bakara-10
Yasin-8-9
Al-i İmran-178
Al-i İmran Suresi-118-119-120
Kıyame-36
Enbiya-97
Zümer-71-72
Nisa Suresi-56
Zümer Suresi-48
Hac Suresi – 22
Rahman Suresi-43
Furkan Suresi-14
Fâtır Suresi-37
Bakara-162 / Al-i İmran-88
Araf Suresi – 44
Zümer-73
Kehf-29