Bilal Soykan ve Osman Karaoğlan ve Hasan Akcan, HASAN YAZICI
YÖNYAP YAPI
Akyazı Aktaş Sürücü Kursu

Doları durdurmanın yolları 3

2019-07-01 09:47:15
2184 OKUNMA

Halil AKAN

Yeniden merhaba! Bismillahirrahmanirrahim. Yaratan Allah’ın adıyla başlayalım. İlmi büyüklüğünce kendisine hamd ve şükür habibi edibine salat ve selam olsun.
 
Doların ekonomiye verdiği zararı ortadan kaldıracak seçeneklerin sonuncusu olan “Üretim, Enflasyon ve işsizlik” üçlüsünü bu yazımda sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Elbette ki ülke ekonomisini dış şoklardan korumanın yolları sadece bu dört faktörle sınırlı olmayacak kadar çok olup, ben sizlerle en önemli olanları kısaca paylaşamaya çalıştım. Umarım faydalı olmuşuzdur. 
 
Tek başına sayfalar dolusu yazıyı yazmayı gerektirecek bir konudur üretim. Üretim denince, savunma sanayiinden tarıma kadar çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Benim için içlerinde en önemlisi halk sağlığını yakından ilgilendiren tarımsal üretim kısmıdır. Toplumunuzun sağlıklı beslenemediği bir ortamda dilediğiniz kadar üstün teknolojiye sahip olun, eğer halkınız sağlıklı beslenmiyorsa hiç bir anlam ifade etmeyecektir.
 
Bu yüzden öncelikle ve ivedi bir şekilde, halkınızın ihtiyacı olan gıdayı yani geniş anlamda tarımsal ve hayvansal üretimin tamamını kendi ülkenizde kendi insanlarınız eliyle ve tamamen doğal yollardan gerçekleştirmek zorundasınız. Bunun için ihtiyaç duyulan arazi miktarının tespiti, ürün ve ürüne uygun yer seçimi, ihtiyaç duyulan üretim miktarı gibi konular vakit kaybetmeden belirlenerek derhal uygulamaya geçilmelidir. Diğer üretim alanlarında süreç tarımsal alanda olduğu gibi kısa zamanda gerçekleşmesi mümkün değildir fakat kararlı olmak ve alınacak kararları hemen hayata geçirmek bile amaca ulaşmak için yeterli olacaktır.
 
Üretimde kimyasal kullanımının yasaklanması ve kullandığı tespit edilenlere ağır cezalar verilmesi sağlıklı bir nesil yetiştirmek için önemli bir adım teşkil edecek ve aynı zamanda milyonlarca dolar sağlık harcamalarının azalması ile cari açık da önemli oranda azalacaktır.
 
Tarım deyip geçmeyelim, Türkiye’nin ortalama 23 katı küçük olan yaklaşık 34 bin kilometrekarelik yüz ölçümüne sahip Hollanda’nın seralarda, gelişmiş teknoloji kullanılarak yaptığı tarımsal üretimle, su kullanımı normalden %90 daha az olup hem modern hem de organik üretim olarak gerçekleştirilmektedir.  Amerika’dan sonra tarımsal ihracatta ikinci sırada yer almaktadır. Ülkede zararlı-kimyasal ilaç kullanımı neredeyse sıfıra yakındır. Bunun yanında birçok sera ve tarlada drone ve sürücüsüz traktör kullanılmaktadır. Topraktan elde ettikleri ürün rekoltesi diğer ülkelerden iki kat daha fazladır. Mesela 2017 yılında 92 milyar Euro tarımsal ürün ihraç etmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Konya’dan sadece 3 bin kilometrekare daha büyü bir ülkenin yaptıklarına bakın, demek ki istendiği zaman oluyormuş ve sadece tarımla bile güçlü ülke olunabiliyor muş?
 
En basitinden her evde en çok tüketilen ekmeğin ham maddesi un. Gıda konseyini açın okuyun açlıktan sefalet içinde olan Afrika’ya gönderseniz onlar bile kabul etmez deniliyor. Bunca sağlıksız gıdaların kontrolsüz tüketimine imkân sunulan ülkede yapacağınız sağlık hizmetleri anlamsız ve yetersiz kalacaktır.
 
Evet, tarım ve hayvancılıkta %100 yerli ve %100 doğal üretimle başlanacak üretim hamlesi her alana yayıldığında çalışan sayısı artacak, böylelikle işsizlik azalacaktır. Gelir artığı için harcamalar artacak o da yeni yatırımları zorunlu kılacak bu döngü ve özellikle kendi ayakları üzerinde durabilmeyi başarmak, kendi ihtiyacı olan tarımsal üretimin tamamını yapabiliyor olmak Dolar diye bir gündem maddesi bırakmayacaktır. Üretim artınca işsizlik ve enflasyon düşecek ülke gelişmekte olan değil gelişmiş ülke olacaktır.
 
İnanın zor şeyler değil ancak neden yapılmaz aklım bir türlü almıyor. Etrafımız düşmanla çevrili iken ben neden tarımsal ürün ithal edeyim. Yerli tohum varken neden ne olduğunu bilmediğim yabancı tohum ve ithal, kimyasal gübre kullanayım neden? Geçenlerde bir programda çağın vebası olarak Kanseri gösteren Sayın Cumhurbaşkanım bu vebayı yediğimiz içtiğimiz besinlere bağladı ama çözümü belli iken onu söylemedi. Gübre ve ilaç firmalarının tehdit ya da baskıları mı? Şöyle bir düşündüğümde tüm bakanlıklarca ülkemin sorunları da belli çözümleri de? Çözümleri uzayda aramaya gerek yok lakin bir türlü asıl sorun ve kesin çözüm yolları yerine suni meselelerle meşgul olmak beni derinden üzüyor. Bugün dünyanın başına dert olan dolar yakın zamanda ana vatanı ABD’ye daha büyük dert olacak. Ne zaman dolar ticarette, yatırımda tercih edilen bir araç olmaktan çıkar işte o zaman ABD çöküyor diyebiliriz.
 
Kısa bir döviz piyasasına değinerek yazımızı noktalayalım. Afaki yükseliş yapması beklenen döviz bir türlü çıkamıyor. Pazartesi bir miktar daha gerileyebilir. Dolarda 5.75 ler aşağı kırılırsa 5.66-5.55-5.45 lere kadar gerileyebilir. 5.94 ler yukarı geçilirse ilk etapta 6.08-6.25 burasıda kırılırsa ana hedef 6.50-6.80-7.20- ve sosyal medyada dillendirilen 8.00-8.50 görülebilir. Dolar için ne yazdıysak Euro içinde aynısı geçerli ama ben hep diyorum bir şeye yatırım yapacaksam bu bana düşmanlık besleyen ülke para birimleri değil hiçbir ülkeye bağlı olmayan ve hatta tüm ülkelerin kendi paralarını karşılıksız basarak kasalarına doldurdukları altın olurdu. Altın 242 lerin altına inmesi zor dururken 2.72-2.82-292 leri görmesi olası gibi görünüyor. Her zaman belirttiğim gibi burada yer alan görüşler bir yatırım önerisi, tavsiyesi olmayıp kişisel görüşlerimdir. Sağlıcakla kalın.
 

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

Başkan Yüce bu sözlerle veda etti
1 / 15
İstanbul Outlet

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Green Garden