Levent SERDAR
İktidar olan Ak Parti'nin, Akyazı ilçe başkanlığı seçiminin, her yönüyle kamuoyunda tartışılması gerektiğine inanıyorum.
Bu yüzden bu konuya dikkat çekmeye çalışıyorum. Ak partinin oy oranına, ilçe teşkilatının seçim çalışmalarıyla çok büyük katkısı olduğu kanaatını taşımıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu başarının asıl sahibi olduğu, hepimizin malumudur.
Demek ki başarının değerlendirmesin de ölçümüz seçimde alınan oy oranı olamaz.
Başarılı bir ilçe teşkilatımız olduğunu söyleye bilmek için yapılan hizmetleri baz almak gerekir.
Akyazılılar olarak bizlerin, bunu anlaya bilmemiz için de ellerimizi vicdanlarımıza koyup, şu soruları kendimize sorarak yanıt vermek, gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.
İlçe teşkilatı;
Belediye başkanımızla uyumlu hareket edebilecek yapılanma içinde midir?
Bürokraside ki atamaların siyasi boyutunda ne kadar yer alabilmiştir?
Katkısı olduğu durumlarda ölçüsü liyakat mı olmuştur yoksa menfi mi davranılmıştır?
Dört yıllık fakültenin Akyazı'ya kazandırılması için yeterli çaba gösterilmiş midir?
Devlet hastanemizin eksikleri konusunda ne denli bilgi sahibi olunmuştur? Örneğin uzun zamandır kardiyoloji( kalp mütahassızı) uzmanı yokluğunun giderilmesi için gerekli girişimler ısrarla sürdürülmüş müdür?
Hendek'te olduğu gibi organize bir sanayi sitesi kurulup, gençlerimize iş imkanı sağlamaya çalışılmış mıdır?
Kuzuluk ve Akyazı'yı D 100 karayoluna ve TEM otoyoluna bağlayan duble yolda ki akıllara zarar kavşak düzenlemelerinde ön görü gösterip, gerekli uyarılar da bulunulmuş mudur?
Geçen bu süre zarfında Sakarya il teşkilatı üzerinde ne kadar etkiye sahip olunmuştur? Milletvekili seçimleri arifesinde ilçemizden vekil adayları çıkara bilecek siyasi alt yapı oluşturulmuş mudur?
Saski ve Sedaş'ın hizmet eksikliklerin deki ısrarlarına karşı ne gibi tedbirler alınmıştır?
Milli eğitimin Akyazı yapılanmasında ki atamalara ne denli katkı sağlanmıştır? Haksızlıklar olduğu iddialarına gerçekçi ve adilane yaklaşımlarla cevaplar verile bilmiş midir?
Yeni kurulacak yönetimin, bunlar gibi sorulara vereceği cevaplar, yükleneceği sorumluluğun idrakında olup olmayacağının da göstergesi kabul edilmelidir.
Başkan adaylarının çok başlı bir yönetim anlayışından uzak, istişareye açık, iki ucu açık sözler ve kulağa sevimli gelen; Birlik beraberlik cümleleri dışında! Gerçekçi yaklaşımlarla kendilerini ifade etmeleri kaçınılmazdır. Kamuoyunun taleplerine karşılamayacaklar, bu sorumluluğu taşımaya hiç yeltenmesinler. Bilhassa hedeflerinde ki başka koltuklara ulaşmak için bu hizmet makamını, basamak olarak kullanmaya kalkmasınlar. Yoksa yüklenecekleri yükün vebalini hiç bir zaman ödeyemezler.