Merhum Necip Fazıl öyle diyor“Ben bir genç arıyorum, gençlikte köprübaşı” yani dava adamı bir genç. Köprü ayağı gibi iman davasının köprüsüne ayak olacak. Üzerinden gençleri insanları davaya, imana, namaza,Allah yolunda cihada, anaya babaya saygıya, büyüklere hürmet, küçüklere şefkat ve merhamete, ahlak sahibi olmaya, edep ve hayâ sahibi olmaya, haksızlık karşısında susmamaya, hayırda yarışıp, şerde fren olmaya Hz. aliye ve Hz. Ömer’e, Hz .Ebubekir’e ve Hz. Osman’a (ra)Fatih Sultan Mehmet Han Hz.lerine benzeyen ve direklerini oluşturduğu, manevi iman köprüsünden geçirmeye, yukarıda saydığım bu duygu ve özelliklere sahip olabilmeleri için Cihat eden bir dava adamı genç arıyorum. Böyle bir genç ve gençleri başımın üzerinde taşırım ve asla yorulmam. İnsandan birtek peygamber olmaz. Bütün bu özelliklere sahip olabilir. En azından karınca misali bu yolda yürüyebilir. Ameller niyetlere bağlıdır hadisi vardır .Din, iman veKuran derdiyle dertli yaşayan mümin şehit olarak yaşar ve şahadet rütbesiyle Mevla ya gider.

Peygamber efendimiz (sav); ümmetimin fesada gittiği bir zamanda, benim sünnetime sarılana yüz şehit sevabı vardır buyuruyor. Bugün gerçekleri görebilen,feraset sahibi gözlerden yaş yerine kan akıyor. Din, iman ve kuran geri plana itildiği için.

 Bir milletin geleceği, o milletin yetiştirdiği gençlere bağlıdır. Anasını ve babasını döven, hatta öldüren,evladını öldüren, hanımını boğan, elli yerinden bıçaklayarak öldüren, kocasını öldüren ve aldatan, huzursuzluğun, vurgunculuğun başını alıp gittiği bir ülkede, huzur içerisinde yaşayabilirmiyiz? Bizde bu cennet misali vatanda çoluk çocuğumuzla kıyamete kadar yaşayacağız. Başka gidecek yerimizve yurdumuz yoktur. 82 milyon Türkiye gemisinde yaşıyoruz. Birileri gemiyi delmeye çalışıyor. Bizim ne yapmamız lazım? Bizim partidendir, bizim meşreptendir, zarar etmez mi diyelim? Rabbimiz Teâla;Ey iman edenler!Babalarınızı ve kardeşlerinizi, eğer imana karşı küfrü tercih ediyorlarsa dost edinmeyin buyuruyor. Ey ümmeti Muhammed! Yüce Rabbimiz bizi hakiki ümmet-i Muhammed eylesin. Amin.

Camiler serbest ama bütün yolları yasak;

Onlara meydana hâkim, bizse camide tutsak…

Sözde islam… Bir ferdi bir ferdine kaynamaz;

 Bu halle utanmadan, camide saf, saf namaz!

Merhum Necip Fazıl…

Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden

Seninde destanını okuyalım ezberden

Haberin yok gibidir taşıdığın değerden

Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın

Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın.

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini!

Göster; kabaran sular nasıl yıkar bendini!

Küçük görme; hor görme, delikanlımkendini!

Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın;

Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın.

Bu kitaplar Fatih’tir, Selimdir, Süleyman’dır;

Şu mihrap Sinânüddin, şu minare Sinan’dır;

 Haydi, artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın

Kızım, sende fatihler doğuracak yaştasın!

İngiliz’in modasıyla, Fransız’ın modasıyla fatihler doğurmak mümkün değildir!

Bakanlık onaylı sapkınlık, Yani;(Eş cinsellik) ve benzeri akımlar, yaradılışa aykırı, sapkın eğilimlerin her fırsatta gündeme getirilmeye çalışılması aşikâr akyazı haber bir şekilde ortadayken, sapkın kitapların halen satışta olmasının yanı sıra kültür ve turizm bakanlığı tarafından onaylanmış olması da dikkat çekiyor.

 İsmi “öteki erkekler” Üçüncü baskısını yapmış ve buna,“kültür ve turizm bakanlığı” onay vermiştir. Bunlar kimden tarafadır. Bakanlık erkânının kulakları çınlasın. Selâm, hüdâyatabi olanlara….