Sırrı Süreyya; Apo seneye serbest diyor. Slogan atıyor gibi de gelmiyor.
Tesadüf bu ya! Aynı gün darbeye teşebbüsle ömür boyu hapse  mahkum olanlar bırakılıyor.
Balyoz, Ayışığı, Sarı Kız, Özden Örnek günlükleri manşet olmaktan çıkıyor.
Serbest kalanlar cezaevi çıkışı, parelel yapıya bileniyor.
Sanki birilerine yön tarif edilip sus payı veriliyor. Prangalar bir bedel karşılığı çözülüyor.
Gizli odalarda neler konuşulup, kilitli kapıların arkasında ne pazarlıklar yapılıyor.
İnsanın aklına Apo içinde aynısı mı planlanıyor diye geliyor.
Yada soruyu değiştirelim; Bu yaşananlar zaten planın bir parçasıydı her parça zamanı gelince mi hayata geçiriliyor.
Pazarlık bunun üstüne kurulup, kamu vicdanı bu gerçeğe mi hazırlanıyor.
Gündem  o kadar çabuk değişiyor, nasıl bir oyun oynanıyor akıl erdirilmiyor.
Kan akmasın amenna da adaletin kefesi niye sabit kalamıyor da durmadan sanıyor!!!
Hukuğun sorgulandığı yerde adalette olan güven sarsılıyor.
Adalete olan inanç yitirilince insanın içini bir karamsarlık kaplıyor.
Bu millete de yazık!  Niye gerçekler doğru düzgün anlatılmıyor.
Yaşananlar zamanın çarkında övütülüp unutturulmaya mı çalışıyor.
Şehitlerin kanları kurumaz, anaların gözyaşları tükenmez ki neyin hesabı yapılıyor.
Onlardan bir fedakarlık daha yapmaları mı bekleniyor.
Biz yandık başkaları yanmasın demeleri, empoze edilmeye mi çalışılıyor.
Yine ateş düştüğü yeri yakıyor. Şehit, dul, yetim maaşlarıyla bu yangın söndürülmüyor. Acınızı paylaşıyoruz mesajlarıyla sadece vicdanlarımız rahatlatılıyor.

Ne oluyorsa;  Vatan Millet Sakarya nidaları ile avutulan Anadolu insanına oluyor.
Tamam barış isteniyor da bu milletin bu bedeli ödemesine kim karar veriyor.
İki ucu sivri bıçak, ya kan ve gözyaşı akacak ya iki taraf yutkuna yutkuna anlaşacak.
Yada konjektür gereği şu zamanda barışı isteyenler gün gelecek bizi yine birbirimizle çarpıştıracak.
Maalesef burası Ortadoğu, her taraf petrolün musluklarıyla borularıyla dolu, vanayı tutan eller her zaman ne olacağına karar verecek.
Rüzgarın yönü nerden esecek hiç bilinmeyecek, bu çalkantılı ortamda dümen, kimi zaman iskeleye  kimi zaman sancağa dönecek!
Savaşında barışında gerçekten her devirde karşı çıkılmaz haklı sebepleri olacak!
Vatan toprağı kutsaldır!  Bir karış toprağına göz dikenin gözünü oyarım, bayrağımı selamlamadan  uçan kuşun kanadını kırarım, sözleri; Günü geldi artık! İkinci plana atılacak.  Revaçta olan sloganlar; Analar ağlamasın, birlik beraberlik, kardeşlik, barış söylemleri öne alınacak.
Karşıda çıkamazsınız, tarafta olamazsınız,  bu feleğin çarkına çomakta sokamazsınız,  en fazla söylenip durursunuz, sahne kurulmuş bizler fügüran,  hipnotize edildik dur denince duracağız,  saldır denince baltaları çıkaracağız. Güçlü olmadıktan sonra bu zokayı hep yutmak zorunda kalacağız.