DEMOKRASİ MEYDANLARINDAYIZ…

Darbe kalkışmasının ilk sokak çağrısını TGRT FM’ Radyo kanalından arabamda Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci beyin ağzından dinledim. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın ekrandaki çağrıları durumun vahametini açıkça gösteriyordu.

Elime aldığım telefonum ile ulaşabildiğim kadar arkadaşıma sokağa çıkma çağrısı yaptım.

Sokağa aracım ile çıkarak önüme kim çıkarsa, ‘’herkesi arayın  sokakları sakın boş bırakmayın’’ dedim…

Kuzuluk-Akyazı sokaklarını boş bırakmadık…

Yollarda sıkıntılı duruma düşen vatandaşlarımıza yardımcı olduk…

Sosyal medyadan yaptığımız paylaşımlarla demokrasiye sahip çıkma ve cumhurbaşkanımıza destek olalım çağrısı yaptım.

Devlet idaresinin güven dolu çağrıları, TRT’de yayınlanan amatörce bildiri okunması, bildirinin derhal yapılan açıklamalar ile bir korsan  bildiri olduğunun söylenmesi, ve basın kuruluşlarımızın sonuna kadar darbeye karşı dik duruşları, darbenin başarısızlıkla sonuçlanacağının işaretleri idi.

Milletimiz sokakları doldurmuş, şanlı bir direniş başlatmıştı.

Vatan hainlerince üzerlerine sıkılan kahpe kurşunlara, atılan bombalara rağmen…

TRT yeniden milletimizin sesi olmuştu…

Meclis milletvekillerimizce faaliyetine devam ediyordu.

İşgal edilen diğer yerler tek tek milletimizin hizmetine geçiyordu.

Sabahın ilk saatlerinde durumun vahameti ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe kalkışmasını yapanlar,

Vatan haini,

İmansız,

Kahpe, kalleş, nankör,

Kendi insanına kurşun sıkacak kadar vicdansız, şerefsiz,

Köpekten daha aşağı mahlûklardı!

Din adına mücadele veren, dinsiz imansızlardan  başka ne  beklenirdi!

Başkomutan ikinci bir emire kadar meydanları boş bırakmayın çağrısı yaptı.

İlk gün Sakarya Kent Meydanında gündüz saatlerinde Demokrasi Nöbetinde olduk.

O gün ve bugün her gece Akyazı-Sakarya demokrasi meydanlarında nöbete devam ediyoruz.

Meydanlar bizim gücümüz…

Meydanlar bizim birlikteliğimiz…

Meydanlarda söz konusu vatan olunca ülkemizin dört bir yanında hep birlikte(sağcımız, solcumuz, milliyetçmiz, muhafazakârımız)aynı nakaratı haykırıyoruz.

Baş koymuşum Türkiye’nin yoluna…

’Ölürüm Türkiye’m,

Ölürüm Türkiye’m’’

DEMOKRASİ YİĞİTLERİ

Sakarya’nın darbe gecesinde öne çıkan milletimizin unutamayacağı  yiğitleri var…

Sakarya Valimiz Hüseyin Avni Coş , Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeki Toçoğlu ve Emniyet Müdürümüz Osman Babadağı…

Valimiz Hüseyin Avni Coş’ un kahramanca direnişi…Vatan hainlerine tutuklandıktan  sonra ekranlara da düşen  söyledikleri tarihe not edildi. Elinde silahı ile verdiği pozla sivil idarenin,sözünün kesildiğinde nasıl cevap vereceğinin bir göstergesi oldu?

Zeki Toçoğlu başkanımız halkın meydanlarda  bir an önce  toplanması,organize edilmesi, kalkışmanın olduğu yerlere halkın bir an önce yönlendirilmesi, belediye araçlarının desteğe sunulması ve valilikte verilen destansı mücadele unutulacak gibi değil.

Emniyet Müdürümüz Osman Babadağı’nın kendisine cuntadan verilen talimatı kabul etmeyerek devlete bağlılığını açıkça ortaya koyup  valimizin emrinde vazifesine devam etmesi…

Miletvekillerimiz siyasi,sivil kanaat önderleri gece boyu  yiğitçe sokakta oldular.

Milli İrade bambaşka  yiğitçe bir duruş sergiledi.

Gelinliği ile meydana koşanlar…

Çocuğunu sokakta emziren anneler,namlunun ucuna göğsünü geren ön safta ilerleyen Nene Hatunlar…

Yiğitlik Destanınız mübarek olsun…

Akyazı ilçesini de yakından takip ettiğim için Hasan Akcan başkanın da hakkını verelim. Gece boyu yapılan anonslar ile halk sokağa davet edildi. Halk ilk olarak jandarma önünde nöbete başladı.Çok şükür Akyazı jandarma darbeye destek vermedi.Halkın iradesine saygı duyduğunu belirtti.Akyazı Meydanı her gece nöbet tutmaya devam ediyor.

VATAN NAMUSTUR…

Kolay değil…

Ama söz konusu vatan olunca her şey bitiyor…

Vatanın elden gitmemesi için bu düsturla yola çıkan, verdiği kahramanca mücadele sonrası bir er kurşunu ile değil askerlik elbisesi giymiş vatan haini rütbeli bir köpek tarafından yaralanan, daha önce tesislerimizin de avukatlığını yapmış Sakarya Gazimiz Mehmet Akyazıcı abimizi ziyaret ettim.

Gazimizi dinlerken insanın tüyleri ürperiyor. Âmâ bir o kadar da gururlanıyorsunuz. Ne mutlu bize ki böyle şanlı bir milletin mensuplarıyız. Her ne kadar içimizde kanı bozuklar çıksa da onların gerçekten bu milletin mensubu olduğuna inanmıyorum.

İçinde Allah korkusu olan insan, azıcık vicdan taşıyan bir insan kendi insanına kurşun sıkmaz.

Kendi insanına it sürüsü demez.

Bunlar insan değil, bunlara ne ceza verilirse müstahak.

Gazimizi dinliyorum;’’O gece sokağa çıkarken aklıma vatanım dışında başka hiç bir şey gelmedi. Böyle pısırık gibi yaşamaktansa, adam gibi ölürüz düşüncesiyle yola çıktım. Vurulduğumda hanımı aradım herhalde ben öleceğim dedim. Kelime şehadet getirmeğe başladım ,aklıma getiren Rabbime şükürler olsun. Şehid olmak için yola çıktık, Gazi olduk. Allah bir daha yaşatmasın. Aynı hadiseler yine yaşanırsa bir daha giderim.’’

Sosyal medya da yaptığı paylaşım ile de aynı duyguları ifade etmişti gazimiz.

“Vatan uğrunda ölen varsa vatandır

"Özgürlük onurumuzdur"

Vatan ve özgürlük uğrunda bana "GAZİ" lik nasip eyleyen RABBİME sonsuz şükürler olsun”

Bu şanlı mücadele sonrası hayatını kaybeden şehidlerimize Allah’tan rahmet, tüm gazilerimize acil şifalar diliyorum.

KISSADAN HİSSE

Dinimiz İslam sitesinde yayınlamış bir şiiri paylaşmak istiyorum. MİT bu şiiri okusaydı şimdiye kadar birçok tedbiri almaz mıydı?Sormadan da edemiyorum.

Çeteci

Kurduğu örgüt ile kanımızı emiyor,

Hortumluyor açıktan, helal haram demiyor,

Milyardan az olunca, pek iştahlı yemiyor,

Musluklar kesilince, feryat eder durmadan,

Sesi kesilmelidir, daha çok kudurmadan.

……………………..

Hep terör estiriyor, bağırıyor, uluyor,

Suçlarını örtecek ne deliller buluyor,

Kodamanı övüyor, garibanı yoluyor,

Suçüstü yapılmalı, soydurup yoldurmadan

Sesi kesilmelidir, daha çok kudurmadan.

…………………………….

Kanun nizam tanımaz, sömürmeye alışmış,

Hortumlamak üstüne, gece gündüz çalışmış,

Cuntacıya yanaşmış, cinayete bulaşmış,

Sapladığı bıçağı, kemiğe dayanmadan,

Sesi kesilmelidir, daha çok kudurmadan.

Terör örgütü kurup, her yere fitne saçmış,

Ne bombalar patlatmış, yakalanmadan kaçmış,

Dinciler yaptı diye, sahte davalar açmış,

Duyurulmalı bunlar, milleti kandırmadan,

Sesi kesilmelidir, daha çok kudurmadan.

Silahını kuşanmış, sanki gidiyor harbe,

Vuracakmış millete, darbe üstüne darbe,

Devletin mallarını edecekmiş absorbe,

Silahı alınmalı, halkımızı vurmadan,

Sesi kesilmelidir, daha çok kudurmadan.

Yoldaşları kimlerse, teker teker sormalı,

Meydana çıkarmalı, ümidini kırmalı,

Terörist çeteciye, son darbeyi vurmalı,

Usandık çeteciden, bıktık nutuklarından,

Sesi kesilmelidir, daha çok kudurmadan.

PAZAR TEBESSÜMÜ

Şili diktatörüne sormuşlar:

 -"İhtilal yapmak mı, turşu yapmak mı daha zordur?"

 -"Efendim turşu yapmak daha zordur. Çünkü darbeyi 5 hıyarla yapabiliyorken, turşu yapmak için tenekelerce hıyar gerekiyor."

ÖZLÜ SÖZ

Din büyükleri buyuruyor ki: "Kötü din adamları, din, iman hırsızlarıdır, Allah’a giden yolu kesen, Rabbine kavuşmak isteyen insanların önlerini kesen eşkıyalardır."