10 K Grup
Toprak Turizm

Kişisel Tedavi Kanserin Geleceğine Damga Vuracak

02-02-2016 14:04:58 - TÜRKİYE
Kişisel Tedavi Kanserin Geleceğine Damga Vuracak

Geçmişte ‘amansız hastalık’ olarak adlandırılan ancak son yıllarda tıpta ve teknolojide hızlı gelişmeler sayesinde tedavisi mümkün hale gelebilen kanser, birkaç yıl içinde bambaşka tanı ve tedavi yöntemleriyle karşımıza çıkacak.

Özgür Adımlar

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, ülkemizde görülme sıklığı artan hastalıkta immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler ile etkinliği yüksek, yan etkisi az biyolojik tedavilerin çığır açan gelişmeler olduğunu söylüyor.  Prof. Dr. Özlem Er 4 Şubat Dünya Kanser Günü kapsamında yaptığı açıklamada önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Gerek sağlıksız beslenme gerekse çevresel faktörler derken görülme sıklığı giderek artan kanserin 2030 yılında 27 milyon kişinin daha kapısını çalması bekleniyor. Buna karşın erken teşhis ve tedavisinde son yıllarda hızlı ilerlemeler kaydedilmesi umutları artırıyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, kanserde hedefe yönelik tedavi ile yepyeni bir döneme girildiğini belirterek “Teknolojinin gelişmesiyle tümör hücrelerinin özellikleri daha iyi anlaşıldı. Tedavileri kişiye ve tümöre özel şekilde planlayıp, hedefe yönelik tedaviler kullanarak kanserli hücreleri uzun süreli tedavilerle kontrol altında tutuyoruz, yaşam süresinin uzamasını sağlıyoruz. Kanser hücrelerinin taşıdığı fakat normal hücrelerde bulunmayan hedefleri belirleyerek etkinliği yüksek, yan etkisi az, bu nedenle de daha konforlu olan biyolojik tedaviler kanser tedavisindeki en önemli gelişmelerdir” diyor.

Saçlar dökülmüyor, bağışıklık baskılanmıyor

Kemoterapi ilaçlarının 10 yıl öncesine göre sayılarının arttığını ve yan etkilerinin daha az olması için uygun destek tedavileri geliştirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Özlem Er, örneğin saç dökülmesinin hedefe yönelik ilaçların çoğunda görülmediğini, kan değerlerinde düşme ve bağışıklığın baskılanmasının da önüne geçildiğini söylüyor. Meme, bağırsak, böbrek kanserleri başta olmak üzere birçok kanser türünde hedefe yönelik tedavilerin başarılı olarak uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Özlem Er “Onkolojik tedavilerde son birkaç yılda ön plana çıkan immünoterapide ise amaç hastanın kendi savunma sistemlerinin yeniden aktive olmasını sağlayarak hastalıkla mücadele etmesini sağlamak. Örneğin cilt kanseri olan melanomda bu yöntemle metastik hastalıkta yaşam süresi uzadı ve uzun dönem sağkalım yararı gösterildi. Bu nedenle standart tedavi yaklaşımı olarak yerini aldı” diyor.

Tanı da tedavi de başkalaşıyor

Kanserde önümüzdeki yıllarda hem tanı hem tedavi yöntemlerinin bugünkünden çok farklı olacağını belirten Prof. Dr. Özlem Er, bugün tümöre radyolojik görüntüleme yöntemleri ve biyopsilerle tanı konulabildiğini oysa gelecekte tümörün radyolojik olarak henüz tespit edilemeyecek olan erken dönemlerinde bile teşhis edilmesinin sağlanacağını söylüyor. Son yıllarda geliştirilen bazı ilaçların fren mekanizmasını kullanarak hastalığın kontrolünde etkili olduğunu, öncelikle melanom tedavisinde onay alan bu ilaçların başarı oranını yüzde 70’e çıkarırken diğer kanserler için de umut vadettiğini belirtiyor. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde benzer şekilde immünoterapi ile etkin tedavi sağlanıyor. Prof. Dr. Özlem Er “Kanser tedavisindeki son gelişmeler sayesinde artık kanser tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer alıyor” diyor.

150 bin kişiden biri olmamak için!
Prof. Dr. Özlem Er, dünyada her yıl 14 milyon insanın kanser tanısı aldığını, ülkemizde de her yıl yaklaşık 150 bin yeni kanser olgusu teşhis edildiğini belirtirken, korunmanın yollarını şöyle sıralıyor;
• Alkol ve sigaradan uzak durun
• Sebze ve meyve tüketin
• Yiyecekleri direkt ateşte pişirmeyin
• Düzenli egzersiz yapın
• İdeal kilonuzu koruyun
• İşlenmiş yiyeceklerden kaçının
• Dengeli ve doğal gıdalarla beslenin
• Gazlı içecek tüketmeyin
• Hedefe yönelik tedavi
Kişiselleştirilmiş kanser tedavisi, kişinin ve tümörün genetik özelliklerine göre tedavi seçiminin belirlenmesi anlamına geliyor. Böylece kanserli hücreler uzun süreli tedavilerle kontrol altında tutuluyor, yan etkisinin az olması sayesinde kişi daha konforlu bir yaşam sürüyor ve yaşam süresi de uzuyor. Kanser hücrelerinin taşıdığı, normal hücrelerde bulunmayan hedefler belirlenerek etkinliği yüksek, yan etkisi az biyolojik tedaviler kanser tedavisindeki en önemli gelişmeler.  Meme, bağırsak, renal hücreli (böbrek) kanserler başta olmak üzere birçok kanserde hedefe yönelik tedaviler başarıyla uygulanırken, örneğin saç dökülmesi, kan değerlerinde düşme ve bağışıklığın baskılanması hedefe yönelik ilaçların çoğunda görülmüyor.
• İmmünolojik tedavi
Onkolojik tedavilerde son birkaç yılda ön plana çıkan immünoterapide amaç, hastanın kendi savunma sistemlerinin yeniden aktive olmasını sağlayarak hastalıkla mücadele gücünü arttırmak. İmmünolojik yaklaşım uzun süren klinik yarar sağlayabiliyor. Örneğin cilt kanseri olan melanomda immünoterapi ile metastatik hastalıkta yaşam süresi uzadı ve uzun dönem sağ kalım yararı gösterildi. Bu nedenle standart tedavi yaklaşımı olarak yerini aldı.

Ürdüç

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:
Serdivan'da iki genci vurmuştu, yakalandı
1 / 15
Yakıcı Garden

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Yakıcı Garden