Milliyetçi Hareket Partisi kuruluşunun 50.yılında.
Dile kolay, geçen zaman yarım asır…
MHP’liler Kuruluşun 50.Yılını Liderin sesi kısılana kadar,
Adana’da büyük bir coşku ile kutladılar.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ’’Hazreti Yusuf'u kuyuda, Hazreti İbrahim'i ateşte, Hazreti Yunus'u balığın karnında, Efendimiz'i mağarada darda bırakmayan Allah'ın bizi de zora bırakmayacağına iman ettik ‘’sözleri çok anlamlıydı.
Milletimiz MHP’yi bu ülkenin sigortası olarak gördü.
Makam sevdasında olmadılar,
Koltuk peşinde koşmadılar,
Onların bir sevdası vardı,
Devlet, Millet, Vatan ve Bayrak…
Yusuf yüzlüydüler…
Zindanlarda ömür tükettiler,
Binlerce Şehid verdiler...
Onlar yılmadılar, vazgeçmediler…
Onlar Kızılelma’ya doğru koştular…
MHP’nin 50 Kuruluş yıldönümünü tebrik ediyorum…
ARİFİYE MEZUNLARINI ÜZMEYİN!
Arifiye Mezunları bugünlerde çok üzgün ve kırgın.
Köklü bir maziye sahip olan Arifiye Öğretmen Okulları tarihin tozlu sayfalarında yerini alırken,
Arifiye ’de bulunan Arifiye Öğretmen lisesinin önce ismi, sonra binaları yok edildi.
Arifiye Mezunlarından ve öğretmenlerinden kuruluşundan bugüne geriye kalan ve orada müzede bulanan eserlerde geçtiğimiz günlerde Arifiye ’den başka bir okula gönderildi.
Arifiye Öğretmen Okulları Derneği yönetiminin bu eserlerin gönderilmemesi için yetkililer ile yaptığı görüşmelerden de olumlu bir netice çıkmadı.
Arifiye Mezunları en çok da, Arifiye Mezunu olan Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu’ya kırgın.
‘’Mazimizden geriye kalan son hatıralara ilçemizde sahip çıkmadı.’’ diyorlar.
Haklılarda…
Ülkenin dört bir yanında binlerce Arifiye Mezunu var...
Bu Mezunlar fırsat buldukça bu hatıraları yâd etmek için Arifiye ’ye geliyor, hatta büyük buluşma organizasyonlar düzenliyorlar…
Başkan Karakullukçu Arifiye ’adının mezunlarca yaşatılması, unutulmaması adına bu duruma bir çözüm bulmalı…
İlçe Milli Eğitim Müdürümüz, Kaymakamımız da bu duruma el koymalı…
Arifiye Mezunlarının en azından dünden –bugüne kalan bu hatıralarını ziyaret edecekleri bir mekân ilçemiz Arifiye ‘de oluşturulmalı…
Sizin için bu iş çok da zor değil…
Arifiye Mezunlarını üzmeyin…
EMİTT 2019
Dünyanın en büyük 5. turizm fuarı kabul edilen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 31 Ocak -03 Şubat 2019 tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un yaptığı açılış ile gerçekleşti.
Rahatsızlığımızdan dolayı katılamadığımız fuarı, binlerce ziyaretçi gezdi…
Sektörün en önemli fuarı…
Vali Ahmet Hamdi Nayir, İl Kültür turizm Müdürü Hüseyin Yorulmaz ’da fuara katıldılar.
İlimizi Doğu Marmara Kalkınma Ajansını oluşturduğu destinasyon ile Geyve, Taraklı, Söğütlü ilçelerimizde fuarda temsil etti.
Ülkemize ciddi bir ekonomik getirisi olan turizmde, yeni dönemin sektöre ve sektör çalışanlarına hayırlı olmasını diliyorum…
KISSADAN HİSSE
Vaktiyle bütün gününü Cenâb-ı Hakka ibâdet ile geçiren birisi, zamanın hükümdarına methedilmişti. Onunla sohbet arkadaşı olması tavsiye edilmişti. Hükümdar, methini işittiği o Allah dostunu sarayına çağırtarak kendisiyle sohbet arkadaşı olmasını ricâ etti. Bu zât hükümdara şöyle cevap verdi: "Ey hükümdar, bu isteğin güzel! Ancak olur ya, yanlış bir iş yapsam beni affeder misin? Yoksa hemen cezâlandırır mısın?"
"Ne gibi bir yanlışın olabilir?"
"Meselâ bir gün sarayına geldiğinde beni istemediğin bir işi yaparken görsen ne yaparsın?" Onun bu sözüne şiddetle öfkelenen hükümdar:
"Bana böyle şeyler söylemeğe nasıl cüret edersin?" diye bağırdı.
Bunun üzerine o zât da şöyle dedi: "Benim kerîm bir Rabbim var. O derece kerîm, o derece cömert ki, aynı bir günde bende yetmiş günâh birden görse, benim sahibim yine de öfkelenmez, beni kapısından kovmaz, ni'metinden mahrûm etmez. Böyle bir durumda ben O'nun kapısından nasıl ayrılayım da, henüz bir suç bile işlememişken bana öfkelenen birisinin kapısına geleyim? Ben henüz bir suç işlemeden bana böyle kızan birisi acaba suç işlemiş olduğum zaman ne yapar? Cenab-ı Hak, kullarını kendisine isyan ettiği zaman hemen günah yazmaz, onun tevbe etmesini pişman olmasını bekler. İnsan bir günâh işlediği vakit, sol omuzdaki meleğin âmiri durumundaki sevâbları yazan melek diğerine, "Bekle belki tevbe eder" diyerek günâhı hemen yazdırmaz. Cenâb-ı Hak çok merhametli olduğu için çeşitli vesîlelerle kişinin günâhını affeder. Yeter ki insan geç de olsa hatâsını anlayıp pişman olsun. Allahü teâlâ Bekara sûresinde, "Şüphesiz ki Allah, hem çok tevbe edenleri, hem de kötü alışkanlıklardan ve kötü ahlâktan temizlenenleri sever" buyurmaktadır".
GÜLÜMSE BİRAZ
Temel, hanımından boşanmak için mahkemeye başvurur. Hâkim Temel’e sorar:
- Sen kiminle evlisin?
- Karumla evliyum!
- Tabii karınla evli olacaksın. Sen hiç erkekle evli olan birini tanıyor musun?
- Taniyrum tabii!..
- Peki, kimi tanıyorsun?
- Karumdur daa!..
ÖZLÜ SÖZ
İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruşundadır.