Böyle bir yazıyı yamamdaki amaç bu ülkeye hayatını adamış olan milli görüş hakimiyet olması, İslam aleminin daha refah bir şekilde yaşaması için siyasete giren ve bu uğurda hayatını harcayan büyük lider dava adamı Akademisyen, Siyasetçi ve Devlet Adamı
Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ölüm yıldönümü.

Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın hayatını yazsam buraya sığmaz ama kendisinin siyasi hayatını gözden geçirirsek; Sayın Erbakan. 1969 yılında Konya’dan bağımsız milletvekili olarak seçilerek girdiği siyaset hayatında,  17 Ocak 1970’te Milli Nizam Partisini, 1972 yılında aynı kadroyla Milli Selamet Partisini. 1983 yılında kurulmuş olan Refah Partisinin 11 Ekim 1987’de yapılan kongresinde oy birliği ile partinin genel başkanlığına getirildi. 28 Şubat dönemi ve post-modern müdahale olarak nitelenen süreçte 1998 yılında Refah Partisi’nin kapandı. Beş yıllık siyasi yasağı bitmesi ile 2003 yılında Recai Kutan başkanlığında kurulan Saadet Partisinin Genel Başkanlığına seçildi. 2004’ ten sonra bir süreliğine ara verdiği bu görevine 17 Ekim 2010 tarihinde geri döndü. Yaşının ilerlemesi ile birlikte sağlık durumu giderek kötüleşen Erbakan, tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliği nedeniyle 27 Şubat 2011 günü vefat etti.

Türkiye genelini ve Sakarya ilini bırakırsak Akyazı da Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ölüm yıldönümü nedeniyle bir etkinlik yapılmaması beni rahatsız etti. Gerek Saadet partisi yetkilileri gerek Ak partinin bugün iktidar olmasının büyük pay sahibi olan kişiye hürmeten belediyenin bugün Osmanlıda darbe konulu konferansı düzenleneceğine Sayın Erbakan’ın hayatını anlatılacak bir konferans ya da Gazi Süleyman Paşa caminde ruhuna bir Fatiha göndermek için bir mevlidi şerif okutulsaydı keşke.

Bundan dolayı yazı başlığını haddim olmayarak Dava Adamı Unutuldu mu? Diye yazdım. Belki bu yazıya yorum olarak sana mı kaldı diye yazan olacak. Şimdiden onlara 2002 yılında başımdan geçen bir hikâye’yi anlatacağım.

Yıl 2002 yer Akyazı belediyesi önü. O gün şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Ak parti genel başkanı olarak Sakarya ya miting’e gelecek. Arabamın camlarına partinin amblemi olan afişleri Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Recep Yıldırım’ın resimleri ile donattım. O zamanın milli görüş davası savunucusu ( şimdi benden fazla Ak partili) elinde tespih ile yanıma gelerek (kendisi sağ) “sizler hainsiniz milli görüş gömleğini çıkarıp davasını satanlarsınız” dedi. O vakit bana ne demek istediğini anlamadım ama bugün çok iyi anlıyorum. O gün dava diyenler bugün menfaat için Ak partili olup gerçek dava adamını unuttur.

SEZAİ YOLCUOĞLU