YÖNYAP YAPI
Toprak Turizm

Arvasi Hoca ,Yıl 2011ve Diyanet…

2010-12-30 00:00:00
3852 OKUNMA

Mehmet TAŞTAN

 

SEYYİD AHMET ARVASİ

-“Ben, İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk Milleti’ni iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece “İslam’ı gaye edinen” Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim.
İnanıyorum ki, hem Türk, hem Müslüman olmak, hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim?”

Böyle diyordu Seyyid Ahmet Arvasi hoca…

Yazdığı kitaplarında Milliyetçiliğin, dinimiz İslam'a göre nasıl uygun olacağını, kavmiyetçilik davasının gerçekte boş olduğunu, yapılacak olan mücadelenin İlah-i Kelimetullah davası ve Türk Milleti’nin Müslümanların birleşmesinde önemli bir millet olduğunu belirterek, Ülkücü gençlere milliyetçilik mücadelesinin kafatasçılık olmadığını, nasihatler vererek ve yıllarca yazarak anlatmaya çalışıyordu.
S.Ahmet Arvasi Hoca 15 Şubat 1932 Pazartesi günü, Ağrı ilinin Doğubayazıt ilçesinde doğmuş, ailece, Van`ın Müküs (Bahçesaray) kasabasına bağlı Arvas köyündendir. Soyadı kanunu çıktıktan sonra, köylerinin adı, soyadları olmuştur. Bu nedenle muhitlerinde, o köyün adına izafetle( Arvasi)’ler olarak tanınırlar.
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü pedagoji bölümüne kaydolmuş,1958 yılında oradan mezun olarak, Meslek dersleri öğretmenliği ve muhtelif öğretmen okullarında ve Enstitülerinde ‘pedagoji öğretmenliği’ yapmıştır. Böylece, vatanına hizmet için değerli öğretmenler yetiştirmiştir. Aynı zamanda Hergün ve en son Türkiye Gazetesi’nde günlük makaleler yazmış ve birçok yayınlanmış eserleri vardır. Kendini Arayan İnsan, İnsan ve İnsan Ötesi, Türk-İslam Ülküsü 1, 2, 3, Eğitim Sosyolojisi, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz ile İlm-i Hal gibi kitapları yayınlanmıştır.
S. Ahmet Arvasi hoca efendi 31 Aralık 1988`de henüz 56 yaşındayken hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Bir ömrü çile ve mücadele ile geçmiş büyük dava adamı…
Arvasi Hoca Türkiye Gazetesindeki yazıları ile gönlümüze bir pencere açmıştı…
Eserleri ise bir mektep hüviyetinde idi…
Allah rahmet eylesin bizleri şefaatine nail eylesin…


DİYANET’İ TEBRİK…

Geçtiğimiz günlerde Din İşleri Yüksek Kurulu açıkladığı kararında, namaz kılmak amacıyla camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılmasının cami doku ve kültürüyle bağdaşmadığı belirtilerek, ''hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil yere oturarak kılmalarının uygun olduğu'' ifade edildi.
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez’  camilerdeki sıra ve sandalyelerle ilgili aldıkları bu karardan dolayı tebrik ediyorum.
Dinimizce ibadet için her türlü kolaylık vardır,
Fakat dinimize uygun olmayan camilerimizdesandalye ve sıralarda namaz kılma uygulaması inşah bir an önce son bulur
Türkiye gazetesi yazarlarından İsmail Kapan köşesinde;
-‘İslam dininin vecibeleriyle ilgili abuk sabuk konuşanlar; öncelikle yüce dinimizin hükümlerine saygı göstermeli, temel kavramları da iyi öğrenmelidir. İslamiyet, öyle herkesin kendi aklına göre bir kulp takabileceği din değildir. Hiç kimsenin arzu ve heveslerine veya kısa görüşlerine göre bu dinin hükümleri değiştirilemez.’’diye yazmıştı…
Doğrusu da budur…
Her önüne gelen İslamiyet konusunda bilip bilmeden konuşup yazıyor…
Biz her zaman doğru olan, doğru söylenenlerin yanında yer alacağız ve onlara teşekkür edeceğiz…

YENİ YIL 2011

Değerli okuyucularım acı ve tatlı hatıralarla geçen bir yılı 2010 yılını da geride bırakıyoruz. Yeni bir yılın başlangıcına 2011 yılına gireceğiz.
Yüzde doksan dokuzu Müslüman dediğimiz ülkemizde Hicri bir yılın başlangıcı aklımıza gelmezken ve bir hicri yılı nasıl karşılıyor isek Miladi yıla da öyle girmemiz gerekirken, Miladi yılbaşı kutlamaları içi hazırlanılması düşünülen programlar gündemden hiç düşmüyor…
Yeni yıl kutlaması olmasın mı?
Elbette olsun, yeni bir yılın başlangıcında birbirimize hayırlı olsun dileklerinde bulanabilir, geçen bir yıllık sürede iyi, kötü neler yaşadı isek kendimizi,nefsimizi hesaba çekebiliriz.
Ama biz daha yeni yıl gelmeden…
Kimin nerede kaç paraya bilmem ne yapacağı…
Hangi ekranlarda bilmem kimlerin olacağı…
Sabahlara kadar ne içtiğini bilmeyen zil zurna sarhoşların meydanlarda dolaşacağı…
Bedavadan zenginlerin oluşacağı…
Kimin elin kimi koynunda belli olmayan,
Bir gece ile 2011’i karşılamak istiyoruz…
Olmuyor değerli dostlar…
Biz kimiz Allah aşkına…
Bizim toplum bumu?
Nerede Fatih Sultan Mehmet Han'ın torunları?
Nerede…?

2011 yılının tüm insanlığa ve okuyucularıma sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini dilerim…

Haftaya görüşmek üzere…

YORUM YAZ

ADINIZ SOYADINIZ:
YORUMUNUZ:

Diğer Yazıları

Kent merkezinde dehşet: İki kişiyi silahla vurdu
1 / 15
Murat Optik

YAZARLARIMIZ

   

EN ÇOK OKUNANLAR

EN ÇOK YORUMLANANLAR

AKYAZI HABER

Arşiv Haber Arama

Yakıcı Garden